1 1/10/2011 tarihi itibariyle 6100 sayılı Kanun ile YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir


sayfa9/10
d.ogren-sen.com > Ekonomi > Evraklar
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

Madde 453 - İadei muhakeme talebinde bulunacak kimse hasmın zarar ve ziyanını tediye edeceğine dair mahkemece takdir olunacak teminatı iraeye mecburdur. Devlet ve müzahareti adliyeye nail olan kimseler teminat iraesine mecbur değildir.

Madde 454 - (08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı R.G. – 5728 s.k. ile yürürlükten kaldırılmıştır)

DÖRDÜNCÜ3 FASIL: HÜKÜMLERİN TAVZİHİ

Madde 455 - Hüküm müphem ve gayrıvazıh olur veya mütenakız fıkraları ihtiva ederse icrasına kadar iki taraftan her biri iphamın tavzihini ve tenakuzun ref 'ini istiyebilir.

Madde 456 - Tavzih talebi hüküm veren mahkemeye iki nüsha olarak ita edilecek arzuhal ile vakı olur. Mahkeme arzuhalin bir nüshasını diğer tarafa tebliğ ettirerek tahriren cevap vermesi için münasip bir mühlet tayin eder. Cevap da iki nüsha olarak verilip biri tavzih veya refi talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur.

Madde 457 - Mahkeme cevap verilmemiş olsa bile evrak üzerine tavzihan karar ittihaz eder.

Ancak lüzum görürse iki tarafın şifahi izahatını istima etmek üzere celp ve davetine karar verebilir.

Madde 458 - (Değişik madde: 13/12/1934 - 2606/1 md.)

Mahkeme hükmün tavzihi ve tenakuzun ref 'i laz ım olduğuna karar verirse icabı hale göre hükmü tavzih ve tenakuzu izale eder.

448 ve 451 inci maddeler ahkamı, hükümlerin tavzihi ve tenakuzun ref 'i hakk ında muteberdir.

Madde 459 - İki tarafın isim ve sıfat ve neticei iddialarına mütaallik hatalar ve esas hükümdeki hesap hataları kendilerinin istimaından sonra mahkeme tarafından tashih olunur. Tashih olunan cihet hüküm zirine yazılır.

DÖRDÜNCÜ BAP: HACZİ CAİZ OLMIYAN ŞEYLER

Madde 460 - (Mülga madde: 18/04/1929 - 1424/342 md.)

Madde 461 - (Mülga madde: 18/04/1929 - 1424/342 md.)

Madde 462 - (Mülga madde: 18/04/1929 - 1424/342 md.)

Madde 463 - (Mülga madde: 18/04/1929 - 1424/342 md.)

Madde 464 - (Mülga madde: 18/04/1929 - 1424/342 md.)

BEŞİNCİ BAP : MÜZAHERETİ ADLİYE

Madde 465 - Kendisiyle ailesini meişetçe ehemmiyetli zarurete düşürmeksizin masarifi lazimeyi kısmen veya tamamen ifadan aciz olan kimselerle müessesatı hayriye iddia ve müdafaalarında veya icraya ve ihtiyati tedbirlere müracaatlarında haklı olduklarına dair delil gösterirlerse müzahereti adliyeye nail olabilirler.

Ecnebilerin müzahereti adliyeye nail olabilmeleri muamelei mütekabilenin cari olduğunun ispat edilmesine mütevakkıftır.

Madde 466 - Müzahereti adliye aşağıdaki hususları temin eder:

1 - Yapılacak bilcümle masarifi muhakemeden muvakkaten muafiyet,

2 - Şahit ve ehlihibre masarifi Devletçe avans olarak verilmek,

3 - Masarifi muhakeme için teminattan istisnaiyet.

4 - Tebligat ücret ve masraflarından müecceliyet,

5 - Davanın vekil ile takibi iktiza ettiği halde ücreti bilahara verilmek üzere vekil temin olunmak,

6 - İcra dairelerince alınan bilümum harçlar tecil ve masarifi zaruriye avans olarak Devletçe ita edilmek,

7 - Bilümum pul rüsumundan muvakkaten muafiyet,

8 - Katibiadillerin tanzim edecekleri bilcümle evrak ve suretlerin harç ve rüsumundan muvakkaten muafiyet.

Madde 467 - Müzahereti adliyeye nail olan kimsenin ikametgahı davayı rüyet eden mahkemenin bulunduğu mahalde olmadığı veya o şehirde bunun hukukunu muhafazaya muktedir vekil bulunmadığı ve kendisinin bizzat hukukunu müdafaa edemiyeceği anlaşıldığı takdirde mahkeme münasip gördüğü zatin bilvekale hareket etmesini emreder.

Madde 468 - Müzahereti adliye davanın ikama edileceği mahkemede tahriren veya şifahen talep olunur. İşbu talepte davanın hulasasiyle istinat edilecek esbabı sübutiyenin neden ibarat olduğu beyan edilmek lazımdır. Bununla beraber mahalli belediyesinden veya heyeti ihtiyariyesinden alınmış bir şahadetname verilir. Şahadetnamede talibin sanat ve sıfatiyle servetinin ve Devlete vermekte olduğu verginin miktarı ve ailesinin hal ve vaziyeti ve dava masrafını tesviyeye kudreti olmadığı yazılır.

Müzahereti adliye talebine mütedair evrak, damga vesair rüsumdan muaftır.

Madde 469 - Müzahereti adliye talebi üzerine mahkemece verilecek karar şifahi murafaa cereyan etmeksizin ittihaz olunabilir. Müzahereti adliye talebinin kabul veya reddine dair ittihaz olunan kararlar kati olup aleyhine hiçbir tarikı kanuniye müracaat olunamaz.

Müzahereti adliye esnayi muhakemede dahi talep olunabilir. Bu talep kabul edilirse evvelce yapılmış olan masarife teşmil edilemez. Yeni bir sebep zuhurunda reddedilen müzaheret talebi tekrar edilebilir.

Madde 470 - Müzahereti adliye talebinin esasen varit bulunmadığı veya sebebinin zail olduğu mahkemece tahakkuk ederse müzahereti adliyenin kabulü hakkındaki karar refolunur.

Madde 471 - Diğer tarafın mahkümiyeti halinde müzahereti adliye kararından dolayı istifa olunamıyan bilcümle mebaliğ ilanın icrasına bununla mahkum olan taraftan evvel beevvel ve sureti mümtazede tahsil olunur.

Madde 472 - Müzahereti adliyeye nail olan kimse için tayin edilen vekil kendi ücret ve masrafını aleyhine hüküm verilmiş olan diğer taraftan doğrudan doğruya talep ve istihsale mezundur.

ALTINCI BAP: ŞİFAHİ USULÜ MUHAKEME

BİRİNCİ KISIM : UMUMİ HÜKÜMLER

Madde 473 - Şifahi usulü muhakeme sulh mahkemelerinde caridir. Kanunun tasrih eylediği hallerde mahakimi asliyede dahi cereyan eder.

Bu kanunun ikinci babında mezkur olan kaideler ayrıca sarahat olmıyan hallerde şifahi usulü muhakemede dahi tatbik olunur.

Madde 474 - İki taraf rızalariyle her vakit davalarının faslı zımnında sulh mahkemesine şifahen müracaat edebilir. Bu takdirde iddia ve müdafaatını ve esbap ve delailini muhtevi kendileri tarafından yazılmış bir dava zaptı vermeleri lazımdır. Yalnız müddei dahi sulh mahkemesine şifahen müracaat edebilir. Bu surette bir nüshası diğer tarafa tebliğ olunmak üzere iki nüsha dava zabıtnamesi vermesi lazımdır. Yazı bilmedikleri halde hakim iki tarafın müddeiyat ve müdafaatını ve esbap ve delailinin neden ibaret olduğunu katibe yazdırır. İki taraf gelmişlerse davete lüzum yoktur.

Madde 475 - Dava, müddeinin veya her iki tarafın geldikleri kaydolunduğu günde ikame edilmiş olur.

Madde 476 - Davetiyeler, mahakimi asliyede cari kavaide tevfikan tanzim ve tebliğ olunur.

Madde 477 - Müddeaaleyhin hakiki veya müntahap ikametgahı mahkemenin bulunduğu şehir dahilinde ise davetiye muhakeme gününden laakal iki gün evvel tebellüğ olunmak lazımdır.

Müstacel hallerde mahkeme reisi bu müddeti azaltabilir. Müddeaaleyhin ikametgahı mahkemenin bulunduğu şehir haricinde ise müddeti bu 'du mesafeye göre reis tayin eder.

İki taraf iddia ve müdafaatını ve esbap ve delailini muhtevi zabıt varakasiyle beraber masarifi muhakemeyi bizzat veya bilvasıta hakime gönderebilir. Bu takdirde iki taraf veya birisi muayyen günde mahkemede hazır bulunmadıkları halde hakim evrak üzerine tetkikat icrasiyle hüküm verebilir. Hakim işbu evrakın sahiplerine ait olunduğunda şüphe ederse alelüsul iki tarafa davetname göndererek bizzat mahkemede ispatı vücut etmelerini emreder.

İKİNCİ KISIM: TAHKİKAT

Madde 478 - Tayin olunan ilk celsede itirazatı iptidaiyede bulunmak istiyen taraf bunları esas davaya girişmezden evvel ve hepsini birden şifahen beyan eder ve davayı hadise gibi hal ve faslolunur.

Madde 479 - İtirazatı iptidaiye serdedilmediği veya serdedilip de halledildiği takdirde iki taraf iddialarını şifahet izah eder ve neticei iddialarını teyit için ilk celsede vesikalarını ibraz ederler.

Madde 480 - Müddeaaleyh davayı mütekabilede bulunmuş ise mahkeme reisi davanın diğer bir güne talik edilip edilmiyeceğine karar verir.

Madde 481 - Mütekabilen dava olunan şeyin miktar veya kıymetine nazaran mahkeme davayı rüyete vazifedar değilse davanın heyeti umumiyesi vazifedar olan mahkemeye gönderilir.

Davayı mütekabile davayı asliyeye mütaallik davetiyenin tebliği tarihinden itibaren on gün zarfında daavii sairede cari usul dairesinde ikame olunmak lazımdır. Bu müddet zarfında ikame olunmazsa davayı mütekabile dermeyan edilmemiş addolunarak asıl dava şifahi usulü muhakeme hükmüne göre tetkik olunur.

Madde 482 - İki tarafın neticei iddiaları zapta kaydolunur. Bundan sonra feragat, ıslah, münazaalı şeyin ahara temliki halleri müstesna olmak üzere, iki taraf ittifak etmedikçe neticei iddialarını tepdil veya tevsi edemezler. Fakat tahkikat bitinciye kadar neticei iddialarını teyit için yeni delil ibraz ve ikame edebilirler.

ÜÇÜNCÜ KISIM: HADİSE

Madde 483 - Muhakemenin cereyanı esnasında zuhur eden hadiseler şifahen dermeyan olunur.

Madde 484 - Hadiseler derhal ve şifahen tahkik ve hükme raptolunur. Hakim hadise hakkında bir delil ibrazına lüzum görür ve bu delilin hemen ibrazı kabil olmazsa tetkikatın ikmali başka güne talik olunur. Hakim sahtelik hadisesini de aynı şekilde tahkik ve karara rapteder.

Madde 485 - Hadise hakkındaki karar zabıt katibine yazdırılır veyahut kısa bir müddet içinde hakim canibinden tahrir ve mahkeme kalemine tevdi olunur.

Bununla beraber esasa dair hüküm için tayin edilmiş olan kaideler de tatbik olunur.

DÖRDÜNCÜ KISIM: ESBABI SÜBUTİYENİN TETKİKİ

Madde 486 - İki taraf neticei iddialarını beyan ettikten sonra esbabı sübutiyelerini söylemeğe davet olunurlar. İki tarafın esbabı sübutiyeleri hakim tarafından kabul veya reddolunur. Kabulüne karar verilen delil hemen tetkik olunur.

Hakim esbabı sübutiyenin ibrazı zımnında bir mühlet verebilir.

Hakim iki tarafın dermeyan ettikleri iddia ve müdafaa hududu dahilinde kendilerini istima ve lüzum gördüğü delillerin ibraz ve ikamesini emredebilir.

Madde 487 - Deliller, diğer tarafa tebliğe hacet olmaksızın tetkik olunur. İki tarafın ifadeleri ve şahitlerin şahadeti ve ehlihibrenin beyanatı ve keşif muamelatı ve 367 nci maddede mevzuubahis muamelat hulasa veçhile zapta geçirilir.

BEŞİNCİ KISIM: MUHAKEME VE HÜKÜM

Madde 488 - Delillerin tetkiki bittikten sonra hakim her iki tarafın veya birinin vekili olduğu takdirde iddia ve müdafaalarını kısa bir müddet içinde tahriren bildirmelerini emir veya buna müsaade edebilir.

Madde 489 - (Değişik madde: 26/02/1985 - 3156/23 md.)

Evrak üzerinde hüküm verilmesi istenilmediği takdirde, 376 ncı maddeye göre hakim iki tarafın son sözlerini dinledikten sonra yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder.

Kararın tefhimi, en az 388 inci maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur.

Zorunlu nedenlerle yalnız hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak onbeş gün içinde yazılması gerekir.

Madde 490 - (Değişik madde: 16/07/1981 - 2494/35 md.)

Karar, hakim ve zabıt katibi tarafından imza olunur 388, 391, 420, 421, 422 nci madde hükümleri sözlü yargılama usulünde de uygulanır.

Madde 491 - Masarifi muhakeme kararda tayin ve tesbit olunur.

YEDİNCİ BAP: HUSUSİ USULÜ MUHAKEMELER

BİRİNCİ FASIL: NESEP İŞLERİNDE USULÜ MUHAKEME

Madde 492 - Kocasından boşanmış veya dul kalmış veya hiç evlenmemiş olan her kadın sulh mahkemesine müracaatla gebe olduğunu bildirerek çocuğuna kayyım tayinini talep edebilir.

Madde 493 - Gebe kalmak için lazımgelen zaman içinde cinsi bir münasebette bulunmadığı bir erkek aleyhine bilerek babalık davası ikame eden kadına Ceza Kanunu mucibince müfteri cezası tayin olunur.

Şu kadar ki takibatı cezaiye, hukuk davasının reddine karar verildikten sonra mağdurun şikayeti üzerine yapılır.

İşbu madde hükmü ana tarafından çocuğun babası olduğu iddia olunan kimsenin mirasçıları aleyhine dava ikamesi halinde dahi tatbik olunur.

İKİNCİ FASIL: BOŞANMA İŞLERİNDE SULH TEŞEBBÜSÜ

EVLİLİK BİRLİĞİNİ HİMAYE TEDBİRLERİ

Madde 494 - (Mülga madde: 26/09/1963 - 338/1 md.)

Madde 495 - (Mülga madde: 26/09/1963 - 338/1 md.)

Madde 496 - (Mülga madde: 26/09/1963 - 338/1 md.)

Madde 497 - (Mülga madde: 26/09/1963 - 338/1 md.)

Madde 498 - (Mülga madde: 26/09/1963 - 338/1 md.)

Madde 499 - (Mülga madde: 26/09/1963 - 338/1 md.)

Madde 500 - (Mülga madde: 06/06/1985 - 3222/47 md.)

ÜÇÜNCÜ FASIL: SERİ USULÜ MUHAKEME

Madde 501 - Haciz ve fekki hacze ve ref 'iyede ve mütesariulfesat eşyaya mütaallik davalar ile muayyen ikametgahı olmayıp firar etmek üzere bulunan kimseler aleyhindeki davalarda ve kanunda tasrih olunan ahvalde seri usulü muhakeme tatbik olunur.

Madde 502 - Aşağıdaki hükümlere muhalif olmamak şartiyle alelade usulü muhakemeye dair olan ahkam bu nevi usulü muhakeme hakkında da tatbik olunur.

Madde 503 - Müddeaaleyh cevabında itirazatı iptidaiye ve esasiyesini birlikte dermeyan etmesi lazımdır. Fakat itirazatı iptidaiye esastan evvel tahkik ve faslolunur.

Madde 504 - İki tarafın muvafakatı hali müstesna olmak üzere, esbabı sübutiyelerini ibraz ve İkame etmeleri için kendilerine ancak bir defa mühlet verilir.

Madde 505 - Cevap müddeti yedi ve buna karşı müddei canibinden verilecek cevap ile müddeaaleyhin buna karşı vereceği ikinci cevap müddeti beş günü tecavüz edemez ve tahkikat hakimi, muhakemeyi en yakın güne talik eder.

Madde 506 - Dava sulh mahkemesinin selahiyeti dahilinde ise mudafaai şifahiye tahkikatın hitamından itibaren nihayet yedi gün zarfında yapılmaz ve hüküm de derhal verilemezse hitamı muhakemeden sonra beş gün zarfında verilmek mecburidir.

DÖRDÜNCÜ FASIL : BASİT USULÜ MUHAKEME

Madde 507 - (Değişik madde: 30/04/1973 - 1711/1 md.)

Basit yargılama usulü, Kanunlarda sayılanlardan başka aşağıdaki hallerde de uygulanır.

1 - 176 ncı maddenin üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz ve onuncu bentlerinde yazılı dava ve işlerde

2 - Tarafları dinlemek veya dosya üzerinde karar vermek hususunda Kanunun mahkemeye takdir hakkı tanıdığı işlerde tarafların dinlenmesine karar verilmiş olması halinde; şu kadar ki, Kanunun başka bir yargılama usulü gösterdiği haller bunun dışındadır.

Madde 508 - Basit usulü muhakemede dava esbabı mucibeyi havi ve iki nüsha olarak verilecek bir istida ile ikame ve evrakı sübutiye istidaya raptolunur.

Madde 509 - İstidanın kabulünü mütaakıp davanın mahiyeti istisnai bir muamele icrasını mucip görülmezse tayin olunacak muhakeme gününde hazır bulunmak üzere davetname tebliğ ve işbu davetnamede iki tarafa ibraz etmek istedikleri vesikaların her halde muayyen günde gönderilmesi lüzumu beyan ve gıyaplarında da karar verilebileceği ihtar olunur.

Madde 510 - İbraz ve irae olunacak delailin murafaa esnasında derhal iraesi mecburidir.

İcabında neticei iddia ve müdafaaların yazılarak verilmesi emrolunabilir.(...)

Madde 511 - Basit usulü muhakemeye tabi olan hallerde bu kanunun mevaddı sabıka ahkamına muhalif olmıyan alelade usulü muhakeme kaideleri de tatbik olunur.

Delillerin ikmali daima emrolunabilir.

BEŞİNCİ FASIL : MAHCUZ MALLARA İSTİHKAK DAVASI

Madde 512 - Üçüncü şahıs mahcuz veya merhun eşyanın kendisinin olduğu veya bunların kendisine rehin edildiği hakkındaki davasını eşyanın bulunduğu veyahut haczin vazolunduğu mahal mahkemesinde ikame edebilir.

Bu gibi davalar seri usulü muhakemeye tabidir. Aşağıdaki maddelerde beyan olunan hükümler müstesna olmak üzere bu babın üçüncü faslı kabili tatbiktir.

Madde 513 - Tayin olunan muhakeme gününde iki taraftan her biri haklarını istinat ettirdikleri vesikaları ibraz ederler ve mahkeme evvelemirde iki tarafı sulha teşvik eder.

Madde 514 - Sulh vukuunda celse masarifi muhakemesi yarıya tenzil olunur.

İki tarafa celsede hazır bulundukları için bir şey verilmez.

Madde 515 - İki taraf sulh olmazlarsa esas dava rüyet ve hallolunur.

SEKİZİNCİ BAP : TAHKİM

Madde 516 - İki taraf aralarındaki nizaı hal için hakem tayin edebilirler. Tahkim hususi bir mukavele ile yapılabileceği gibi her hangi bir mukaveleye bundan tahaddüs etmesi muhtemel nizaın hakemler vasıtasiyle halline dair bir şart da dercolunabilir.

Madde 517 - Tahkimin tahriri olması lazımdır. Yukardaki maddede gösterilen mukavele ve şart tahriren tesbit edilmedikçe keenlemyekündür.

Madde 518 - Yalnız iki tarafın arzularına tabi olmıyan mesailde tahkim cereyan etmez.

Madde 519 - Bir nizaın hakemler vasıtasiyle halledilip edilemiyeceği hususunda tevellüt eden ihtilaflar mahkemece seri usulü muhakeme ile hallolunur.

Madde 520 - Hilafına mukavelede sarahat olmadıkça hakemler üç kişi olmak üzere davayı rüyete salahiyettar hakim tarafından intihap olunur. Mukaveledeki sarahat mucibince iki taraftan biri intihaba daveti mutazammın tebligat tarihinden itibaren yedi gün zarfında intihap etmezse anın hakemi de hakim tarafından intihap olunur.

Madde 521 - Hakemler reddi hakim sebeplerine müsteniden reddolunabilir. 34 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü mahfuz kalmak üzere iki taraf hakemlerin intihap edildiğine muttali oldukları tarihten itibaren ancak beş gün zarfında ret talebinde bulunabilirler.

Ret talebi üzerine davayı rüyete salahiyettar hakim reddolunan hakemin ve iki tarafın mütalaalarını istima ettikten sonra bu bapta kararını verir.

Madde 522 - Tahkim müddeti zarfında iki tarafın muvafakati olmadıkça hakemler azlolunamaz.

Hakemlerden biri ret veya istifa sebebiyle ayrılırsa yerine diğeri intihap olunur. Bu halde hakim tahkim müddetini temdit edebilir.

Madde 523 - Tahkim davası hakemlerin tayini için mahkemeye müracaat edildiği ve eğer mukavele mucibince hakemlerin tayini iki tarafa ait ise müddei hakemini intihap edip kendi hakemini intihap etmesi hususunu hasmına tebliğ eylediği tarihte ikame edilmiş addolunur.

Madde 524 - Dava esnasında iki taraftan biri vefat etmekle tahkim mürtefi olmaz.

Madde 525 - Hakemler, hilafına mukavele olmadıkça tahkikatın şeklini ve müddetlerini tayin ederler. Müddetlerin inkızasında hakemler, yalnız kendilerine tevdi olunan evrak üzerine hükmünü verirler.

Madde 526 - Deliller hakkında kanunen tayin olunan kaideler hakemler huzurundaki tahkikatta dahi tatbik olunur.

Madde 527 - Hakemler aşağıdaki hallerde sulh mahkemesine müracaat edebilirler:

1 - Yemin icrası,

2 - Şahitleri tahlif ve imtina edenleri istima,

3 - Bir ecnebi mahkemesini istinabe,

4 - 322 ve 323 ve 333 üncü ve mütaakıp maddelerde beyan olunan evrakın ibrazı.

Madde 528 - Tahkikat esnasında ceza takibatına esas teşkil eden bir sahtelik hadisesi zuhur ederse ceza mahkemesince bu bapta karar verilinciye kadar tahkikat tehir olunur ve tahkim müddeti cereyan etmez.

Madde 529 - Hakemler ilk içtimalarından itibaren altı ay zarfında hükmü vermeğe mecburdurlar. Aksi halde yapılan muameleler batıl olup münazaa salahiyettar mahkemece halledilir. Bu müddet ancak iki tarafın sarih ve tahriri muvafakatleriyle veya mahkeme reisinin veyahut hakimin karariyle temdit olunabilir.

Madde 530 - Hakemler kararında:

1 - Münazaanın neden ibaret olduğunu,

2 - Maddi ve hukuki esbabı mucibeyi,

3 - Davanın esası ve masarifi hakkındaki karar ile masrafın miktarını tasrih ile mükelleftirler. Hakem kararı zirine tarihi itası yazıldıktan sonra hakemler tarafından imza olunur.

Tahkimname, hakemlerin kararına raptolunur,

Madde 531 - Hakemlerin ekseriyetle ittihaz ettikleri karar muteberdir.

Madde 532 - Hakemler kararını, salahiyettar olan mahkeme kalemine tevdi eder. Karar mahkeme kalemi mahzeni evrakında hıfzolunarak talep eden tarafa sureti verilir.

Mahkeme, kararın tevdii üzerine keyfiyeti ve kararın neden ibaret olduğunu iki tarafa tahriren tebliğ ve bunu mübeyyin bir makbuz ahzeder. Karar, iki taraf hakkında ancak tebliğ tarihinde mevcut addolunur.

Madde 533 - Hakemlerin kararı ancak aşağıdaki hallerde temyizen nakzolunur:

1 Tahkim müddetinin inkızasından sonra karar verilmiş olması,

2 Talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmesi,

3 Hakemlerin salahiyetleri dahilinde olmıyan meseleye karar vermeleri.

4 Hakemlerin, iki tarafın iddialarından her biri hakkında karar vermemeleri,

Karar son üç sebepten birine binaen temyizen nakzedilirse hakemler ve müddet yeniden intihap ve tayin olunur.

Madde 534 - Hakem kararı aleyhine üçüncü babın üçüncü faslı ahkamına tevfikan iadei muhakeme talep olunabilir.

Madde 535 - İki tarafın iadei muhakemeden ve 533 üncü maddede muayyen şeraitin tahakkuku halinde temyizden feragatleri hakkında evelce akdedecekleri mukavele keenlemyekündur.

Madde 536 - Hakemlerin verdiği karar temyiz müddeti geçince mahkeme reisi veya hakim tarafından tasdik olunur. Tasdik keyfiyeti karar zirine ve zaptı mahsusuna yazılır. Hakem kararları ancak bu suretle kabili icradır.

DOKUZUNCU BAP

BİRİNCİ FASIL : ECNEBİ MAHKEMELERİNDEN VERİLEN İLAMLARIN SURETİ TENFİSİ

Madde 537 - (Mülga madde: 20/05/1982 - 2675/46 md.)

Madde 538 - (Mülga madde: 20/05/1982 - 2675/46 md.)

Madde 539 - (Mülga madde: 20/05/1982 - 2675/46 md.)

Madde 540 - (Mülga madde: 20/05/1982 - 2675/46 md.)

Madde 541 - (Mülga madde: 20/05/1982 - 2675/46 md.)

Madde 542 - (Mülga madde: 20/05/1982 - 2675/46 md.)

Madde 543 - (Mülga madde: 20/05/1982 - 2675/46 md.)

Madde 544 - (Mülga madde: 20/05/1982 - 2675/46 md.)

Madde 545 - (Mülga madde: 20/05/1982 - 2675/46 md.)

İKİNCİ FASIL : TEMHİR USULÜ

Madde 546 - Temhir edilmek lazım gelen eşyayı hakim memuriyetine veya bu hususa mahsus resmi mühür ile temhir eder.

Madde 547 - (Değişik madde: 13/12/1934 - 2606/1 md.)

Bir şeyin mühürlenmesi üzerine bir zabıt varakası yapılır.

Bu zabıt varakasına:

I. Mühürlenmenin yapıldığı gün ve saat,

II. Mühürlenmenin sebebi,

III. Hazır bulunanların ve orada ise mühürletmeyi isteyenin adı, sanı ve oturdukları yer,

IV. Mühürlenen kapı ve kasa gibi şeylerin tayini,

V. Mühür altına alınmıyan eşyanın kısaca tarifi, yazılır.

Madde 548 - Hakim, bilhassa evrak ve vesaik ve nakitten ibaret bütün kıymetli şeyleri mühür altına alarak emin bir mahalle vazettirmek vazifesi ile mükelleftir. Bu eşyaya karşı istihkak iddialarını muvakkaten hallederek kararını zabıt varakasına derceder.

Madde 549 - Üzerlerine mühür vazedilmiş olan kilitlerin anahtarları mührün fekkine kadar başkatip tarafından muhafaza olunur. Başkatip anahtarları aldığını zabıt varakasına işaret eder.

Madde 550 - Mühür vaz ' ı lazımgelip gelmediği hususunda ihtilaf vukuunda hakim basit usulü muhakeme ile bunu halleder.

Madde 551 - Mührün fekki zamanında hakim mührün haliyle mevcut olup olmadığını tesbit eder. Eğer mührün koparıldığını veya hileye dair emare görürse derhal bir zabıt varakası yapar.

Mührün kaldırıldığına dair zabıt varakası da temhir zabıt varakaları şeklinde yapılır.

Madde 552 - Temhir ve fek zabıt varakaları defteri mahsusuna kaydolunur.

ÜÇÜNCÜ FASIL : TAHRİR

Madde 553 - Tahrir edilen emval ve eşya, zapta kayıt ve tarih konularak hakim ve zabıt katibi tarafından imza olunur.

Madde 554 - Tahrir muamelesi sulh hakiminin nezaret ve idaresi altında ve hini hacette hakim tarafından tayin olunacak ehlihibre hazır bulundurularak zabıt katibi tarafından yapılır.

Sulh hakimi, naip de tayin edebilir. Tahrir bütün eşyaya şamil bulunmak ve varsa menkul ve gayrimenkul olmak üzere iki kısmı ihtiva etmek lazımdır.

Madde 555 - Her şey, cins ve nev 'i ve s ıra numarası ile ve lazım olan ahval de kıymeti miktarı ile kaydolunur. Menkul ve gayrimenkul bilümum eşya, aynı numarayı takip eder. Ayrı ayrı satılması zaruri olan koleksiyon halindeki eşya bir kalemde ve aynı numara altında gösterilir. Aynı nevide veya diğerine benzer eşya mümkün olduğu kadar birlikte tasnif olunur.

Madde 556 - Üçüncü şahıs elinde bulunup da istihkak iddiası sebkeden eşya ayrıca gösterilir.

Madde 557 - Üçüncü şahsın istihkak iddiasında bulunduğu eşyaya kıymet takdir edilerek kezalik deftere yazılır.

Madde 558 - Gayrimenkuller, deftere, tapu kayıtları ile beraber yazılır.

Madde 559 - Diğer mahkemelerin dairei kazaları dahilinde başka mallar bulunursa bunlar istinabe tarikıyle tahrir olunur. İstinabe edilecek hakim, malların bulunduğu mahal hakimidir.

Madde 560 - Ecnebi memlekette eşya bulunduğu takdirde bunlar sulh hakiminin toplıyabildiği malümat ve izahata nazaran deftere kaydolunur.

DÖRDÜNCÜ FASIL : TAKSİM VE İZALEİ ŞÜYU

BİRİNCİ KISIM : TAKSİM

Madde 561 - Taksim ve ziraata mahsus mahallin tahsisi davaları usulü dairesinde salahiyettar sulh mahkemesine ikame olunur.

Madde 562 - Taksime mütaallik bilcümle muameleler sulh hakimi huzurunda ifa olunur.

Sulh hakimi taksimin icap ettirmesi muhtemel nizaı tesbit zimnında gerek iki taraftan ve gerek salahiyettar üçüncü bir şahıstan bir taksim projesi istiyebilir.

Madde 563 - (Mülga madde: 26/02/1985 - 3156/25 md.)

Madde 564 - (Mülga madde: 26/02/1985 - 3156/25 md.)

Madde 565 - Sulh hakimi hisselerin tayinini, emvalin satılması taksim veya satılması mümkün olmıyan eşyanın hissedarlardan birisine tahsisi hakkında basit usulü muhakeme ile karar verir.

Madde 566 - (Değişik fıkra: 26/02/1985 - 3156/24 md.) Sulh hakimi, değerinin tespiti mümkün olan ve yüzmilyon lirayı geçmeyen uyuşmazlıkları da basit usule göre çözümler.

(Değişik fıkra: 16/07/1981 - 2494/36 md.) Hakim iki tarafa ispata yarayan belgeleri ibraz için bir süre verir.

Madde 567 - Sulh hakiminin vazifesini tecavüz eden münazaalar alelade usulü muhakeme dairesinde rüyet olunur.

Müddei, sulh hakimi huzurunda nizaın tesbit olunduğu günden itibaren on gün zarfında davasını ikameye mecburdur.

Madde 568 - Taksim esnasında zuhur eden nizalar yalnız bunun neticei haline mütevakkıf olan muamelenin tehirini icap edip diğerlerinin tehirini mucip olmaz.

İKİNCİ KISIM : İZALEİ ŞÜYU

Madde 569 - İki taraf izalei şüyu için gerek haddizatinde satış lazımgelip gelmediğinin ve gerek bunun şeklinde ihtilaf ederlerse dava sulh hakimi huzurunda ikame olunur.

Dava, alakadarlardan her birine ayrı ayrı tebliğ olunur.

Madde 570 - İzalei şüyu için satış yapmak üzere hakim aşağıdaki fasıl hükmüne tevfikan hareket etmek üzere bir memur tayin eder.

BEŞİNCİ FASIL : MÜZAYEDE İLE SATIŞ

Madde 571 - Menkul ve gayrimenkul malların müzayedesi icra Kanununa tevfikan yapılır.

Madde 572 - Kanunu Medeninin 658 ve 659 uncu maddeleri mucibince sabit olan şuf 'a hakk ı nihayet müzayede için yapılmış olan ilk ilan tarihinden itibaren bir ay zarfında kullanılmak lazımdır. Bu müddetin mürurundan sonra kullanılamaz.

ONUNCU BAP : HAKİMLERİN MESULİYETİ

Madde 573 - Hâkimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir: (14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. 6110 s.k. ile değişik)4

1 - İki taraftan birini tesahüp ve iltizam veya garez ve nefsaniyet dolayısiyle diğeri aleyhine kanuna ve adalete mugayir bir hüküm ve karar verilmiş olması,

2 - Kabili tevil ve izah olmıyacak surette vazıh ve sarahati katiyei kanuniyeye mugayir karar verilmiş olması,

3 - Muhakeme zabıtnamesinde mevcut olmıyan sebebe binayi hükmedilmiş olması,

4 - Muhakeme zabıtnameleriyle kararların tağyir ve tahrif edilmiş ve söylenmiyen bir sözün hüküm ve karara müessir olacak surette söylenmiş gibi gösterilmiş olması,

5 - İta veya temin veya vadolunan menfaat dolayısiyle mugayiri kanun hüküm verilmiş olması,

6 - İhkakı haktan istinkaf olunması,

7 - (Ek bent: 14/12/1929 - 1539/1 md.) Memuriyet vazifesini yapmakta ihmal ve terahi gösterilmesi veya kanuna göre verilen emirlerin makbul bir sebep olmaksızın yapılmaması.

Madde 574 - İhkakı haktan istinkaf, kanunen kabule şayan olan bir arzuhali bila mucip reddetmek veyahut bir dava rüyete hazır bulunmuş ve sırası gelmişken bir takım vahi özürler beyaniyle hakikaten suikasitten naşi rüyetine teşebbüs ve devam etmektir.

İhkakı haktan istinkafta katibiadil marifetiyle hakimin zatına bir ihtarname tebliğ olunmak lazımdır.

Madde 575 - (14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. 6110 s.k. ile yürürlükten kaldırılmıştır) Mesuliyet ve tazminat davaları arzuhal itasiyle ikame olunur. İşbu arzuhalde iki tarafın isim ve şöhret ve sıfat ve mahalli ikameti ve sebebi şikayet olan davanın hulasasiyle cereyan eden muhakemenin ve verilen hüküm ve kararlarla ifa olunan muamelenin hulasaları ve tazminat davasının müstenidi olan esbap ile bunların delaili sübutiyesinin ve talep ve dava olunan zarar ve ziyanın neden ibaret olduğu yazılmak ve sebebi şikayet olan dava zabıtnamesiyle evrakı sübutiyesi ve şuhut pusulası işbu arzuhale merbuten verilmek lazımdır. Şeraiti mezkureden birini cami olmıyan arzuhal müddei isticvap olunmaksızın mahkeme karariyle reddolunur.

İlk derece mahkemelerinde görev yapan hâkimler hakkında tazminat davaları bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi, bölge adliye mahkemesi hâkimleri hakkında ise Yargıtayın ilgili hukuk dairesi tarafından incelenerek karara bağlanır. (5236 s.k. ile değişik 07.10.2004 tarihli, 25606 sayılı R.G. - Yürürlük Tarihi 5328 s.k. gereğince 01 Haziran 2005)

Madde 576 - (14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. 6110 s.k. ile yürürlükten kaldırılmıştır) Tazminat davası sabit olursa müddeinin duçar olduğu kaffei zarar ve ziyan ve masarifi muhakeme ve seferiye dahil olduğu halde esas davaya mütaallik hükümden tevellüt eden zarar ve ziyanının müddeaaleyhten tahsiline hükmolunur.

Dava sabit olmadığı takdirde müddeiden, kendisinden dava olunan hâkimin duçar olduğu maddi ve manevi zarar ve ziyan için takdir olunacak münasip bir tazminatın tahsiline hükmolunur. Ayrıca davacıya, mahkemece beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. (08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı R.G. – 5728 s.k. ile değişik)

MEVADDI MAHSUSA

Madde 577 - Kanunen istimali mecburi olan defterlerden maada tutulacak defterler ve evrak Adliye Vekaletince tanzim olunacak talimatname ile muayyendir.

Madde 578 - İşbu kanun müktesep hakları ihlal etmemek şartiyle makabline şamildir.

Bu kanunda tayin edilmiş olan müddetler içinde istimal edilmiyen haklar artık istimal olunamaz. Şu kadar ki henüz müddeti içinde bulunan alakadar, bu kanunun neşri gününden itibaren bu kanundaki müddetler içinde haklarını istimal edebilir.

Madde 579 - İcra işleri çok olan yerlerde sulh icra vazifesi Adliye Vekaletinin tensibi ile sulh hakimlerine teffiz olunabilir.

Madde 580 - İşbu kanun neşri tarihinden üç ay mürurundan itibaren meridir.

Madde 581 - Usulü muhakemei hukukiye ile mevaddı cezaiyeye mütaallik mevaddı müstesna olmak üzere Sulh Hakimleri Kanunu ve bunların zeyil ve tadilleri mülgadır.

Madde 582 - Bu kanunun icrasına Adliye Vekili memurdur.

EK MADDELER

Ek Madde 1 - (Ek madde: 26/02/1985 - 3156/26 md.)

Büyük şehir belediye sınırları içerisinde davayı görmekte olan mahkeme, kesin zorunluluk olmadıkça bu belediye sınırları içerisinde bulunan şahit ve bilirkişilerin istinabe yolu ile dinlenilmesine karar veremez.

Ek Madde 2 - (Ek madde: 26/02/1985 - 3156/26 md.)

Görev, kesin hüküm, Yargıtayda duruşma, karar düzeltme ve senetle ispata ilişkin maddelerdeki parasal sınırlar, 1 Ocak 1990 tarihinden itibaren dört katı olarak uygulanır. Bu uygulama nedeniyle görevsizlik kararı verilemez.

Ek Madde 3 - (Ek madde: 20/06/1996 - 4146/2 md.)

Görev, kesin hüküm, Yargıtayda duruşma, karar düzeltme, senetle ispata ve sulh mahkemelerindeki taksim davalarında muhakeme usulünün belirlenmesine ilişkin maddelerdeki parasal sınırlar, 01/01/1998 tarihinden itibaren iki, 01/01/2000 tarihinden itibaren dört katı olarak uygulanır. Bu uygulama nedeniyle mahkemelerce görevsizlik kararı verilemez.

EK MADDE 4.- (5236 s.k. ile eklenmiştir 07.10.2004 tarihli, 25606 sayılı R.G. - Yürürlük Tarihi 5328 s.k. gereğince 01 Haziran 2005) Görev, kesin hüküm, istinaf, temyiz, Yargıtayda duruşma, senetle ispata ve sulh mahkemelerindeki taksim davalarında muhakeme usulünün belirlenmesine ilişkin maddelerdeki parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların onmilyon lirayı aşmayan kısımları dikkate alınmaz. Bu uygulama nedeniyle mahkemelerce görevsizlik kararı verilemez.

Yukarıdaki fıkra uyarınca her takvim yılı başından geçerli olmak üzere uygulanan parasal sınırların artışı, artışın yürürlüğe girdiği tarihten önce ilk derece mahkemelerince nihaî olarak karara bağlanmış davalar ile bölge adliye mahkemesi kararı üzerine yeniden bakılan davalarda ve Yargıtayın bozma kararı üzerine kararı bozulan mahkemece yeniden bakılan davalarda uygulanmaz.

GEÇİCİ MADDE 1.- (5236 s.k. ile eklenmiştir 07.10.2004 tarihli, 25606 sayılı R.G. - Yürürlük Tarihi 5328 s.k. gereğince 01 Haziran 2005) Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.(18.05.2005 tarihli, 25819 sayılı R.G.- 5348 s.k. ile değişik)5
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

Benzer:

1 1/10/2011 tarihi itibariyle 6100 sayılı Kanun ile YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir icon5607 Sayılı Kanun ile 31. 03. 2007 Tarihi itibariyle YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir

1 1/10/2011 tarihi itibariyle 6100 sayılı Kanun ile YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir icon01. 06. 2005 tarihi itibariyle yayımlanan YÖnetmeliK ile YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir

1 1/10/2011 tarihi itibariyle 6100 sayılı Kanun ile YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir iconGeçici İthalat Seri No 4 Tebliğ ile 15. 03. 2005 tarihi itibariyle YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir

1 1/10/2011 tarihi itibariyle 6100 sayılı Kanun ile YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir icon30/04/2011 tarih ve 27920 sayılı R. G.’de yayımlanan Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılmıştır

1 1/10/2011 tarihi itibariyle 6100 sayılı Kanun ile YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir icon2011/7 Sayılı Genelge ile Tahsilat İşlemleri Gümrük Genel Tebliği...

1 1/10/2011 tarihi itibariyle 6100 sayılı Kanun ile YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir icon2013/1 Sayılı Genelge ile YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir

1 1/10/2011 tarihi itibariyle 6100 sayılı Kanun ile YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir icon2012/1 Sayılı Genelge ile YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir

1 1/10/2011 tarihi itibariyle 6100 sayılı Kanun ile YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir icon4458 Sayılı GÜMRÜk kanunu ile Yürürlükten Kaldırılmıştır

1 1/10/2011 tarihi itibariyle 6100 sayılı Kanun ile YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir iconİş bu kanunun Taşıt Alım Vergisi ve Ek Taşıt Alım Vergisi’ne ilişkin...

1 1/10/2011 tarihi itibariyle 6100 sayılı Kanun ile YÜRÜRLÜkten kaldirilmiştir icon**11/06/2009 tarih ve 27255 Sayılı R. G. de yayımlanan Karayolu Taşıma...


Yasa




© 2000-2018
kişileri
d.ogren-sen.com