Pc Gümrük Külliyatı.....www.arslannet.com....
T.C.
BAŞBAKANLIK
Gümrük Müsteşarlığı Hukuk Müşavirliği
Sayı :B.02.1.GÜM.0.61-010.06.01-2
Konu :Dava ve İcra Takipleri ile Bunlara Bağlı
İş ve İşlemlerde Uyulacak Usul ve Esaslar
2012/1 Sayılı Genelge ile YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMIŞTIR.
Ceza Davaları
Hukuk Davaları
İdari Davalar
İlamsiz İcra Takipleri
İlamli İcra Takipleri
Hukuk Bilgi Sistemi (Hbs)
Merkez Birimlerince Uyulması Gereken Esaslar
Taşra Ve Döner Sermaye Birimlerince Uyulması Gereken Esaslar
İlama Bağlı Borç:
Haciz İhbarnameleri
Dilekçe Örnekleri (38 adet)
GENELGE
(2009/2) Dava ve icra Takiplerine Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkındaki 2002/1 sayılı Genelgenin yürürlüğe girmesinden sonra, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu, 5345 sayılı Gelir idaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümleri ile bunlara dayanılarak yürürlüğe konulan ikincil mevzuat hükümleri, Müsteşarlığımızın bazı iş ve işlemleri ile ilgili olarak da köklü bazı değişiklikler getirmiştir.
Diğer taraftan, Maliye Bakanlığının 27.09.2006 tarihli ve 2006/141 sayılı Olur’u ile; davaların daha etkin ve verimli bir şekilde takibinin sağlanması ve Devlet hakkının daha sağlıklı şekilde savunulması amacıyla Devlet davalarının imkanlar ölçüsünde tamamının hazine avukatları tarafından takibi öngörülmüş, bunu sağlamaya yönelik olarak da hazine avukatı bulunmayan yerlerdeki davaların muhakemat müdürlüklerince görevlendirilecek hazine avukatları tarafından takip edilmesi uygulamasına başlanmış, ancak uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle bazı yerlerde hazine avukatı görevlendirilmesi sağlanamamıştır. 4353 sayılı Maliye Vekaleti Baş Hukuk Müşavirliğinin ve Muhakemat Umum Müdürlüğünün Vazifelerine, Devlet Davalarının Takibi Usullerine ve Merkez ve Vilayetler Kadrolarında Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair Kanunun 18 inci maddesinde yer alan “Hazine avukatı bulunmayan yerlerdeki dava ve icra işlerinde bu daireler amirleri tarafından temsil olunur” hükmü gereğince, muhakemat müdürlüklerince hazine avukatı görevlendirilemeyen yerlerde dava ve icra işlerinin idare amirlerince yürütülmesi uygulamasına devam edilecektir.
Bu itibarla, yeni mevzuata uyum ve uygulama birliğinin sağlanması amacıyla, Gümrük Müsteşarlığının taraf olduğu dava ve icra dosyalarının takibi ile, bunlara bağlı iş ve işlemlerde uyulması gereken usul ve esaslar yeniden düzenlenmiş olup aşağıda belirtilen hususlara uyulması gerekmektedir.
1. CEZA DAVALARI
1.1. Suç Duyurusunda Bulunulması
Mülga 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 29 uncu maddesinde yer alan “Gümrük idareleri bu müzekkerelerin verilmesi ile şahsi davacı veya müdahil sıfatını alırlar” hükmüne 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda yer verilmemiş olduğundan bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren gümrük idareleri tarafından düzenlenen müdahale müzekkerelerinin fiilen uygulama alanı kalmamıştır. Bu nedenle soruşturma aşamasında müdahale müzekkeresi düzenlenmeyecektir.
Bu durumda, gümrük idarelerince kaçakçılık fiillerinin tespiti halinde; kaçakçılık fiiline ilişkin bilgi ve belgeler Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilerek suç duyurusunda bulunulacak ve suç duyurusunda kaçak eşyanın cinsi, nev’i ve miktarı bildirilecektir. 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3 üncü maddesinin 8, 9, 10, 11, 13 ve 16 ncı fıkralarında yer alan kaçakçılık fiillerine ilişkin olaylarda ayrıca eşyanın gümrüklenmiş değeri, 15 inci fıkrasında yer alan kaçakçılık fiiline ilişkin olaylarda ise eşyanın gümrük vergileri de bildirilecektir.
Gümrük idarelerince kaçakçılık fiilleri dışında suç tespit eden bir fiil tespit edildiğinde de, fiile ilişkin bilgi ve belgeler Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilerek suç duyurusunda bulunulacaktır.
1.2. Soruşturma Evresi
İdarece yapılacak ihbar veya şikayet üzerine Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapılmakta ve soruşturma sonucuna göre kamu davasının açılmasına veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmektedir.
1.2.1. Hazine Avukatı Bulunmayan Yerlerde
1.2.1.1. Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Verilmesi
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 172 nci maddesine göre Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın gümrük idaresine tebliğ edilmesi halinde, anılan Kanunun 173 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi başkanlığına itiraz edilecektir (Ek-1).
İtirazın reddedilmesi halinde; dosya işlemden kaldırılacaktır. Olay hakkında yeni delillerin elde edilmesi halinde, Cumhuriyet Başsavcılığına yeniden suç duyurusunda bulunulacaktır. Ancak; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 173/6 ncı maddesine göre İtirazın reddedilmesi halinde, Cumhuriyet Savcısının yeni delil varlığı nedeniyle kamu davasını açabilmesi, önceden verilen dilekçe hakkında karar vermiş olan ağır ceza mahkemesi başkanının bu hususta karar vermesine bağlıdır.
İtirazın kabul edilmesi halinde, kamu davasının açılmasına karar verilmektedir.
Cumhuriyet Başsavcılığının, cezayı kaldıran şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da şahsi cezasızlık sebebinin varlığı halinde, kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullanarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 171 inci maddesine göre verdiği kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara ise 173 üncü maddenin beşinci fıkrasının amir hükmü nedeniyle itiraz edilememektedir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar şüphelinin ölümü nedeniyle verilmişse veya kararın yasaya uygun olduğu düşünülüyorsa, ilgili muhakemat müdürlüğünden itiraz yoluna başvurulmasından vazgeçilmesi talebinde bulunulacaktır.
1.2.1.2. Kamu Davasının
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 18 inci maddesine göre; bu Kanunda tanımlanan suçlar nedeniyle açılan davalarda mahkeme iddianamenin bir örneğini ilgili gümrük idaresine gönderir ve başvurusu üzerine gümrük idaresi katılan olarak kabul edilir. Bu nedenle, iddianamenin tebliğ üzerine ilgili gümrük idaresince, davaya katılma dilekçesi verilecektir (Ek-2).
Kaçakçılık filleri dışında gümrük idaresini ilgilendiren diğer ceza davalarında da, iddianame ve duruşma davetiyesi gümrük idaresine tebliğ edildiğinde veya açılmış olan davadan haberdar olunduğunda, davaya katılma dilekçesi verilecek ve mahkemece gümrük idaresinin katılan olarak kabul edilmesine karar verilmesi istenilecektir (Ek-3).
1.2.2. Hazine Avukatı Bulunan Yerlerde
1.2.2.1. Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Verilmesi
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın gümrük idaresine tebliğ edilmesi halinde, kararın bir örneği onbeş günlük itiraz süresi içinde ve varsa itiraz sebepleri ile birlikte, itiraz edilmesi amacıyla ilgili muhakemat müdürlüğüne gönderilecektir. İtirazın reddedilmesi halinde dosya işlemden kaldırılacaktır.
Olay hakkında yeni delil elde edilmesi halinde, Cumhuriyet Başsavcılığına yeniden suç duyurusunda bulunulacaktır. Ancak; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 173/6 ncı maddesine göre İtirazın reddedilmesi halinde, Cumhuriyet Savcısının yeni delil varlığı nedeniyle kamu davasını açabilmesi, önceden verilen dilekçe hakkında karar vermiş olan ağır ceza mahkemesi başkanlığının bu hususta karar vermesine bağlıdır.
İtirazın kabul edilmesi halinde, kamu davasının açılmasına karar verilir.
1.2.2.2. Kamu Davasının
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 18 inci maddesine göre; bu Kanunda tanımlanan suçlar nedeniyle açılan davalarda mahkeme iddianamenin bir örneğini ilgili gümrük idaresine gönderecektir. iddianamenin tebliğ üzerine ilgili gümrük idaresince mahkemesine davaya katılma dilekçesi (Ek-2) verilecek, bu dilekçenin bir örneği ile birlikte davaya ilişkin bilgi ve belgeler davanın takibinin sağlanması için ilgili muhakemat müdürlüğüne gönderilecektir.
Kaçakçılık filleri dışında gümrük idaresini ilgilendiren diğer ceza davalarında da, iddianame ve duruşma davetiyesi gümrük idaresine tebliğ edildiğinde veya açılmış olan davadan haberdar olunduğunda, davaya katılma dilekçesi verilmesi ve davanın takibinin sağlanması için davaya ilişkin bilgi ve belgeler eklenerek ilgili muhakemat müdürlüğüne gönderilecektir.
1.3. Kovuşturma Evresi
1.3.1. Hazine Avukatı Bulunmayan Yerlerde
4353 sayılı Kanunun 18 inci maddesi uyarınca, hazine avukatı bulunmayan yerlerdeki ceza davaları, gümrük idaresi amiri ya da yetkilendirdiği memur tarafından takip edilecektir. Dava süresince yapılacak duruşmalarda, gümrük idaresi idare amiri veya yetkilendirdiği memur tarafından temsil edilecektir. Duruşmada idare temsilcisinin bulundurulamaması durumunda mahkemeye mazeret dilekçesi verilecektir. Dava süresince, mahkemenin ara kararı gereklerinin mahkemece verilen süre içerisinde, süre verilmemiş ise ivedilikle yerine getirilmesi sağlanacaktır.
1.3.1.1. Görevsizlik-Yetkisizlik Kararlarına İtiraz
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 5 ve 18 inci maddelerinde görevsizlik ve yetkisizlik kararlarının itiraza tabi olduğu düzenlenmiştir. Bir üst mahkemenin görev alanına girdiği gerekçesiyle verilen görevsizlik ve yetkisizlik kararlarına itiraz edilmesine gerek bulunmamaktadır. Bunun dışındaki görevsizlik ve yetkisizlik kararlarına karşı “1.3.1.5.1. itiraz” başlıklı bölümdeki açıklamalar doğrultusunda itiraz edilecektir. Görevsizlik ve yetkisizlik kararının yasaya uygun ve yerinde olduğu değerlendirilirse muhakemat müdürlüğünden vazgeçme talebinde bulunulacaktır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/10 maddesinde yer alan; “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır.” hükmü gereğince; başka bir yargı yolu öngören veya idareyi yetkili kılan görevsizlik kararının yasaya aykırı olduğu düşünülüyorsa karar “1.3.1.5.2.Temyiz” başlıklı bölümdeki açıklamalar doğrultusunda temyiz edilecektir. Görevsizlik kararının yasalara uygun ve yerinde olduğu düşünülüyorsa, muhakemat müdürlüğünden vazgeçme talebinde bulunulacaktır.
31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 25 inci maddesi ile 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. 5607 sayılı Kanun’un 17 nci maddesi gereğince idari para cezası vermeye yetkili merci Cumhuriyet Savcısı olarak belirlenmiştir. Görev ve yetkiye ilişkin kurallar kamu düzenini ilgilendirdiğinden görev ve yetki ile ilgili değişikliklerin kanunun yürürlüğe girdiği tarihte derhal uygulanması esastır. Gümrük komisyonlarına idari para cezası verme yetkisi tanıyan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun yürürlükten kalkması ve 5607 sayılı Kanun’da yetkili merci olarak Cumhuriyet Savcılarının belirlenmesi nedeniyle 31.03.2007 tarihinden itibaren Gümrük Komisyonları yürürlükten kalkmış ve idari para cezası verme yetkileri de kalmamış bulunmaktadır. Bu nedenle, mahkemece fiilin 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu zamanında işlenmiş olması ve gümrük komisyonlarının yetkili olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi halinde karar yukarıda belirtilen gerekçelerle “1.3.1.5.2.Temyiz” başlıklı bölümdeki açıklamalar doğrultusunda temyiz edilecektir.
1.3.1.2. Bilirkişinin Reddi
Mahkemece, çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi atanabilir. Bilirkişinin adı ve soyadı engel sebepler olmadığı takdirde katılan gümrük idaresine de bildirilir.
Adı ve soyadı gümrük idaresine bildirilen bilirkişi,
a) Suçtan kendisi zarar görmüşse,
b) Sonradan kalksa bile şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında evlilik, vesayet veya kayyımlık ilişkisi bulunmuşsa,
c) Şüpheli, sanık veya mağdurun kan veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyundan biri ise,
d) Şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında evlat edinme bağlantısı varsa,
e) Şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında üçüncü derece dahil kan hısımlığı varsa,
f) Evlilik sona ermiş olsa bile, şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında ikinci derece dahil kayın hısımlığı varsa,
g) Aynı davada Cumhuriyet Savcılığı, adli kolluk görevi, şüpheli veya sanık müdafiliği veya mağdur vekilliği yapmışsa,
h) Aynı davada tanık sıfatıyla dinlenmişse,
ı) Aynı davada hakim olarak görev yapmışsa,
Gümrük idaresince, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 69 uncu maddesi uyarınca davanın görüldüğü mahkemeye bilirkişinin reddi talebinde bulunulacaktır (Ek-4). Dilekçede red sebepleri de açıkça bildirilecektir.
1.3.1.3. Bilirkişi Raporuna itiraz
Bilirkişi raporları katılan gümrük idaresine de tebliğ edilir ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 67/5 maddesi uyarınca, mahkemece bilirkişi raporuna karşı itirazların ve taleplerin bildirilmesi için süre verilir. Mahkemece belirlenen süre içerisinde bilirkişi raporu incelenerek, rapora ilişkin itirazlarımız ve gerekirse yeni bilirkişi incelemesi yaptırılması talebi mahkemeye bildirilecektir (Ek-5).
1.3.1.4. Kanun Yolları
1.3.1.4.1. İtiraz
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 267 nci maddesinde; “Hakim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir” hükmü mevcuttur. itiraz edilecek kararın mahkemede idare temsilcisinin yüzüne karşı okunduğu (tefhim), yüze karşı okunmamışsa kararın idareye tebliğ edildiği tarihten itibaren yedi gün iç inde kararı veren mahkemeye itiraz edilecektir (Ek-6).
Mahkeme itirazı yerinde görürse, vermiş olduğu kararı düzeltir, yerinde bulmuyorsa üçgün içinde itirazı esas bakımından incelemeye yetkili olan ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 268/3 maddesinde belirtilen mercie gönderir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
İtiraz, kararın yerine getirilmesinin geri bırakılması sonucunu doğurmaz. Ancak kararı veren mahkeme veya itirazı incelemeye yetkili merci, karar hakkında kesin sonuç çıkıncaya kadar kararın geri bırakılmasına karar verebilir.
1.3.1.4.2. Temyiz
4353 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre, kanunun 27, 28, 29 ve 30 uncu madde hükümlerine uygun bir karar alınmış olmadıkça tamamen veya kısmen Devlet aleyhine neticelenen davalarla icra takiplerinden yüksek dereceli mercilerde tetkiki istenilmesi mümkün olanlar hakkında kanun yollarına gidilmesi mecburidir.
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama şekli Hakkında Kanun’un 8 inci maddesi gereğince, bölge adliye mahkemelerinin Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322 nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ila 326 ncı maddeleri uygulanacaktır.
1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305 inci maddesine göre de; ikibin liraya kadar (ikibin lira dahil) para cezalarına dair olan hükümler, yukarı sınırı onbin lirayı geçmeyen para cezasını gerektiren suçlardan dolayı verilen beraat hükümleri ile kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler temyiz edilemez.
Mahkemenin esas hakkında verdiği kararlara karşı, kararın idare temsilcisinin yüzüne karşı okunduğu (tefhim), yüze karşı okunmamışsa kararın idareye tebliğ edildiği tarihten itibaren bir hafta içinde temyiz başvurusu yapılacaktır (Ek-7). Kararın gerekçesi ayrıca tebliğ edileceğinden, gümrük idaresine gerekçeli kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ek bir dilekçe ile temyiz nedenleri belirtilecektir (Ek-8).
Süresi içinde yapılan temyiz başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller. Mahkumiyet hükümleri kesinleşmeden infaz edilemez. Bu nedenle, kararda aksine bir hüküm bulunmadığı sürece, eşya ile ilgili olarak verilen kararların uygulanması için kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerekmektedir.
4353 sayılı Kanunun 27 nci maddesinde, hazine avukatı olmayan yerlerde kanun yoluna gidilmesinden vazgeçilmesine ilişkin tekliflerin idare amirleri tarafından yapılacağı belirtilmektedir. Bu nedenle, kararın temyiz edilmesinde yarar görülmüyorsa, temyizden vazgeçme talepleri idare amirleri tarafından Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü’nün 29.04.2009 tarihli ve 19 Sıra No.lu “Ceza Mahkemelerinden ve C. Başsavcılıklarından Verilen Kararların itiraz ve Temyizi Hakkında Uygulanacak Usul ve Esaslar” başlıklı İç Genelgesindeki açıklamalar doğrultusunda yapılacaktır.
|