ÜNİte 4 causatives (Kozativ)


d.ogren-sen.com > Edebiyat > Evraklar
ÜNİTE 4
CAUSATIVES (Kozativ)
Türkçe’deki ettirgen yapı.
Have

Help

Let + İSİM + FİİL

Make
Have ile make birbirinin yerine kullanır ‘ettirmek, yaptırtmak’

Let: İzin vermek

Help: Yardım etmek
I usually have the student open the door.

Genellikle öğrenciye kapıyı açtırtırım.
My sister makes me do her homework. (make kelimesindeki “s” takısı geniş zaman olduğundan kaynaklanır.)
Let me think: Düşünmeme izin ver.
Ask

Get

Tell + İSİM + TO + FİİL

Want
Buradaki ayrıntıyı sakın unutmayın. Bu dört kelimeden birini gördüğünüzde isimden sonra “to” gelir. Fiil daha sonra gelir.
Get: -tır, -tir

Tell: Söylemek

Want: İstemek

Ask: İstemek
I usually get the student to open the door.
My sister wants me to do her homework.
AKRABALAR
Father: Baba
Grandfather: Büyükbaba
Brother: Erkek kardeş
Step-brother: Üvey erkek kardeş
Half-brother: Yarı kardeş (Babası bir olan annesi ayrı olan.)
Uncle: Amca/Dayı
Nephew: Erkek yeğen
Son: Oğul
Grandson: Torun (erkek)
Cousin: Kuzen
Brother in law:Kayınço
Father in law:Kayınbaba
Husband: Koca
Ve şimdi sıra kadınlarda 
Mother: Anne
Grandmother: Büyükanne
Sister: Kız kardeş
Step-sister: Üvey kız kardeş
Half-sister: Yarı kız kardeş (Babalar bir)
Aunt: Teyze/Hala
Niece: Kız yeğen
Daughter: Kız evlat
Grand-daughter: Kız torun
Sister in law: Baldız/Elti/Görümce
Mother in law: Kaynana
Wife: Eş

Who is your wife’s sister?

Sister in law.
USED TO
Bir zamanlar yaptığımız ama artık yapmadığımız eylemleri ifade etmek için kullanılır.
I used to drink milk when I was 5 years old.
We used to live in NewYork.
Olumsuz hali;
didn’t use to”
I didn’t use to read Arabic alphabet.
Soru hali;
Did you use to live an a farm?
Arkadaşlar burada dikkat etmeniz gereken şey “used to” kalıbında olumsuz ve soru yaparken fiil birinci haldedir. Dikkat edelim olumluda useD to yazarken, olumsuz ve soruda “use to” (d yok) yazarız.
GIVING OPINIONS ( Givın Opinyın)  Fikir vermek
It seems like: Öyle görünüyor ki
If you ask me: Bana sorarsan
I don’t think: Sanmıyorum
It seems to met that: Bana öyle geliyor ki

AGREEING (Aynı fikirde olmak)
Absolutely

Definitely

Exactly

Bu 3 kelime KESİNLİKLE anlamı taşır.
You are right: Haklısın

That’s true: Bu doğru

That’s for sure: Kesinlikle
I agree with you: Seninle aynı fikirdeyim.
Not: Either kelimesi 2 tane olumsuz cümleyi birleştirir.
Not 2: Arkadaşlar kelime anlamlarını yazdığımda aklınızda ‘iyi de bu başka anlamda değil miydi?’ diye gelmesin. Çünkü bir kelimenin birden fazla anlamı elbette var. Ancak okul kitabı hangi anlamda aldıysa ben buraya ona göre anlam yazıyorum.

Örneğin; absolutely vize konularında “çok” anlamı taşırken, bu ünitede “kesinlikle” anlamında kullanıyoruz.
Ve 4. ünitemiz burada bitmiş bulunmakta. Bol ezber gereken bir ünite. Keza diğer üniteler de öyle. İş oturup bol bol çalışmakta ve ezberlemekte. Hepinize kolay gelsin. Umarım faydası dokunur 

sosyal ağlarda paylaşma



Benzer:

ÜNİte 4 causatives (Kozativ) icon2. ÜNİte kuvvet ve hareket

ÜNİte 4 causatives (Kozativ) icon60160202anayasa hukuku üNİte 1

ÜNİte 4 causatives (Kozativ) iconMali hukuk üNİte-1

ÜNİte 4 causatives (Kozativ) iconMedeni usul hukuku üNİte-10

ÜNİte 4 causatives (Kozativ) iconMedeni usul hukuku üNİte-11

ÜNİte 4 causatives (Kozativ) iconAdalet meslek etiĞİ ÜNİte-10

ÜNİte 4 causatives (Kozativ) iconSosyal biLGİler sinif ünite: 4-5-6-7

ÜNİte 4 causatives (Kozativ) iconAdalet meslek etiĞİ ÜNİte-1

ÜNİte 4 causatives (Kozativ) iconÜNİte 1 sosyal biLGİler öĞreniyorum

ÜNİte 4 causatives (Kozativ) iconÜnite 27 Finansın Temel Araçları


Yasa




© 2000-2018
kişileri
d.ogren-sen.com