Sonra abd elçilik görevlisi John Kustadter tarafından darbe şayiasının slayt sunumu şeklinde Jandarma ve Genelkurmaya nasıl iletildiğine bakalım. Bu darbe şayiasıyla başlayan kumpas Ergenekon ve Balyoz davalarında tsk başta olmak üzere birçok masum insan yargılandı


d.ogren-sen.com > Coğrafya > Evraklar



SAHTE DARBE SLAYTLARI ABD’DEN
Önce kişileri tanıyalım.

Sonra ABD elçilik görevlisi John Kustadter tarafından DARBE şayiasının slayt sunumu şeklinde Jandarma ve Genelkurmaya nasıl iletildiğine bakalım. Bu darbe şayiasıyla başlayan kumpas Ergenekon ve Balyoz davalarında TSK başta olmak üzere birçok masum insan yargılandı.
GEORGE FRIEDMAN, STRATFOR KURULUŞU. TÜRKİYE ve FARUK DEMİR
George FRIEDMAN

Stratfor isimli CIA ilişkili ABD düşünce kuruluşunun başkanıdır. Yazdığı kitapta Türkiye ile ABD’nin çıkarlarının çatıştığını ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve özellikle Türk Deniz Kuvvetlerinin ABD çıkarlarına aykırı olduğunu belirtmektedir.
JOHN KUNSTADTER

ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Siyasi Müsteşarı olan fakat medya haberlerine göre CIA Türkiye istasyon şefi olduğuna dair birçok yerde bilgileri olan bir görevlidir.
Faruk DEMİR (tam olarak Mehmet Faruk DEMİR)

George Friedman tarafından kurulmuş olan Stratfor kuruluşunun Türkiye’de ilişkisi olduğu TR325 kodlu kişidir. Faruk Demir tanık ifadesinde John Kunstadter için arkadaşımdır dedi.
Nuray BAŞARAN

Akşam gazetesi Ankara görevlisi olup John Kunstadter ve Faruk Demir ile tanışık.
Tuğgeneral Levent ERSÖZ

Jandarma İstihbarat Başkanıdır.
J. Albay Hasan Atilla UĞUR

Jandarma teknik İstihbarattan sorumludur. Kamuoyunda Abdullah ÖCALAN’ı İmralıda sorgulayan albay olarak tanınır.
Hilmi ÖZKÖK

Orgeneral Genelkurmay Başkanıdır.

***


Ben bu yazıda, Nuray Başaran, Faruk Demir, John Kunstadter ilişkisini mahkemedeki sanık ve tanıkları duruşmalarda canlı olarak dinleyerek, not alarak öğrendim ve sonra resmi kayıtlardan alarak derledim. Daha sonra okuduğum, Levent Ersöz tarafından yazılan “Son Görev KİM BU YALANCI PAPAZLAR” kitabının 344-352, 361-366 ve 602-604 sayfaları arasında da benzer ve ilave bilgiler bulabilirsiniz.
***

FARUK DEMİR, NURAY BAŞARAN ve JOHN KUNSTADTER TANIŞIYORLAR.
Nuray Başaran Ergenekon mahkemedeki ifadesinde, kendisinin ve kızının takip edildiğini, bunun da Jandarma tarafından yapıldığı bilgisini aldığını ve bu sebeple bu konuyu görüşmek için J.İstihbarat Başkanı Levent Ersöz ile randevu alarak tanışmaya gittiğini söyledi. Bu ilk tanışma görüşmesine Alb. Hasan Atilla Uğur da katılıyor ve tüm görüşme gizli olarak videoya çekiliyor.

Bu video kaydı Ergenekon gözaltısı sırasında bulunup mahkeme dosyasına giriyor. Video kaydına, Levent Ersöz ve Hasan Atilla Uğur’un ifadelerine göre bu görüşmede kendisinin ve kızının takibiyle ilgili hiçbir konuşma yok!

*

Nuray Başaran daha sonraları Levent Ersöz’ü ziyaretlere gidiyor hatta ailesiyle bile görüşüyor. Nuray Başaran başka bir görüşmesinde yanında Faruk Demir’i de götürüp Levent Ersöz ile tanıştırıyor.

*

Daha sonraları bir gün (2004 Haziran sonu veya Temmuz), Faruk Demir dönemin Jandarma İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz’ü makamında ziyaret ediyor. Bu ziyarette Faruk Demir Ergenekon iddialarının temelinde bulunan AYIŞIĞI ve YAKAMOZ kod isimli Darbe Planlarını anlatan PowerPoint slâytları olarak hazırlanmış ve kâğıda bastırılan çıktılarını Levent Ersöz’e veriyor.
Faruk Demir bu Darbe slaytlarını bir dernekten aldığını söylüyor ama daha sonra mahkemedeki ifadelerinde John Kunstadter tarafından verildiği ortaya çıkyor.
Levent Ersöz de bu kâğıtları dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’a sunuyor.
ÖZETLE
Faruk DEMİR, CIA ajanı John Kunstadter’den aldığı sözde darbe slâytlarını önce 2004 bahar aylarında sempatik kanalla (Posta ile) Genelkurmay Başkanına gönderiyor, daha sonra 2004 Temmuz sonu civarı Levent Ersöz’ü ziyaretinde elden verdiğini anlıyoruz.
Hilmi ÖZKÖK Ergenekon mahkemesindeki tanıklığında “Bu bilgiler bana bir slayt sunumu şeklinde gelmişti” dedi.

***
Dolayısıyla darbe söylentilerinin ilk çıkış yeri ABD görevlileri olup, Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı yapılan kumpas tertibinin başlangıcı olduğu tespit edilmektedir.

***

DETAYLAR
Ergenekon mahkemesi celse tutanaklarından da faydalanarak konunun detaylı açıklamasına bakalım.

CIA AJANI JOHN KUNSTADTER ve SÖZDE DARBE SLÂYTLARI ile

NURAY BAŞARAN, FARUK DEMİR
Ergenekon davasının ilk soruşturmasında itibaren görev alan, davanın kovuşturulmasında (yürütülmesinde) duruşma savcısı olarak görev yapan C. Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel 02 Ağustos 2012 tarihli 213. celse sayfa 25’de tanık olarak dinlenen Genelkurmay eski başkanı Hilmi Özkök’e soru sorarken ifade ettiği gibi

davanın özü olarak gördüğümüz planlar, darbe planları” diye bahsettiği slâytlar davanın temeli olduğunu bir kere daha belirtti.
Sözlükten okuyalım.

Darbe:

Bir Ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükümeti istifa ettirme veya rejimi değiştirecek biçimde yönetimi devirme işi.

(Türk Dil Kurumunun Türkçe sözlük 10.baskı Eylül 2005, tıpkı basımı Ekim 2009 Ankara http://tdk.org.tr)

Burada dikkat edilecek husus “demokratik yollardan yararlanarak” ifadesi eski baskılarda yok iken sonradan ilave edilmiş. Bunun anlamı, Mecliste muhalif milletvekillerinin karşı oylarıyla demokratik yoldan hükümet istifa etse bile darbe tanımına girecek ve Türk Ceza Kanunu madde 312-1’e göre müebbetlik suç işlenmiş olacaktır!

*

Önemi dolayısıyla dava özünün nasıl ABD tarafından ortaya söylenti olarak ortaya atılarak, yönlendirildiğini yazımın devamında duruşma tutanaklarından inceliyorum.
ABD samimi olsaydı, resmi kanaldan devletin üst kademesine bilgi vermesi gerekirdi.

***

GEORGE FRIEDMAN, STRATFOR KURULUŞU. TÜRKİYE ve FARUK DEMİR
George FRIEDMAN Dünyanın lider özel istihbarat ve öngörü firması STRATFOR’un kurucusu ve başkanıdır.

STRATFOR www.stratfor.com bir (think tank) düşünce kuruluşudur. George Firedman’ın CIA ile yakın ilişkileri olduğu bilinir.

George FRIEDMAN medya uzmanı olarak tanınır ve içlerinde Amerika’nın Gizli Savaşının da olduğu dört kitap, ulusal güvenlik, bilgi savaşımı, bilgisayar güvenliği ve istihbarat sektörü üzerine yazılmış sayısız makalenin yazarıdır. Bizim için en önemlisi Türkiye ile ilgili birçok öngörünün de bulunduğu “THE NEXT 100 YEARS” isimli kitabın Türkçe tercümesi “GELECEK 100 YIL 21.Yüzyıl İçin Öngörüler” 1.baskısı Mart 2009’da Pegasus yayınlarından basıldı. www.pegasusyayinlari.com

*

Mart 2012’de medyada çıkan haberlere göre Faruk DEMİR, STRATFOR isimli ABD’nin özel istihbarat kuruluşunun, Türkiye’deki TR325 kodlu elemanıdır. Yine CHP’nin yeni Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da TR705 koduyla Stratfor kuruluşuna kayıtlı olduğu medyada epey haber oldu.

*

GELECEK 100 YIL” KİTABINDAN BAZI BİLGİLERE BAKALIM.
Sayfa 58

ABD Türkiye’nin bölgesel kuvvetli bir ülke olmasını istemiyor ve özellikle Türk Deniz Kuvvetlerinin Akdeniz’de kuvvetli Donanmaya sahip olmasını kendisi için tehlike görmektedir”.

*

Sayfa 76-77

ABD’nin İslam Dünyası içinde 2001 yılından beri kaos yaratmak ve ABD’ye karşı düşmanlık oluşturmak stratejisini uyguladığı. MÜSLÜMANLAR BİRBİRLERİYLE SAVAŞTIKÇA, ABD’NİN SAVAŞI KAZANACAĞINI belirtmektedir.

*

Sayfa 121

Türkiye hava kuvvetleri ve uzay teknolojisine girmemelidir çünkü bu teknolojinin devamında Türkiye uzaya uydu gönderme teknolojisine geçecektir. Türkiye’nin gelecekte uzay teknolojisini kullanacağını ve bunun ABD çıkarlarına ters olduğu detaylı anlatıyor.

*

Sayfa 126

ABD Türkiye’nin bölgesel kuvvetli bir ülke olmasını istemiyor ve özellikle Türk Deniz Kuvvetlerinin Akdeniz’de kuvvetli Donanmaya sahip olmasını kendisi için tehlike görmektedir”.

*

(Bu sözlerden, darbe yapacak diye uydurma iddialarla TSK ve özellikle Türk Deniz Kuvvetlerinin pırlanta komutanlarının neden esir alındığını bir kere daha düşünelim!)

*
Sayfa 155

ABD’nin Dünya’nın çeşitli ülkelerinde hükümet dışı organizasyonları finanse edip desteklediği gibi Rusların da benzer şekilde azınlıkları finansa ederek gizli uygulamalar yaptığını belirtiyor.

*

Sayfa 194-198

Türkiye’nin bölgesel güç olarak kuvvetleneceğini fakat ABD bölgesel rakipler ve de küresel rakipler de istememektedir. Dolayısıyla ABD Türkiye’yi bölgesel çıkarları için tehdit olarak görecektir. Türkiye ABD’den uzaklaşıp, İslam dünyasına yaklaşacak dolayısıyla ABD de Türkiye’ye karşı politikalar yürütecektir.

*

Sayfa 203-204

Türkiye gücünü arttırarak çevresini etki altına alacak. Japonya Pasifik kuzeybatısında, Türkiye ise Akdeniz’in doğusunda önemli deniz güçleri olacaktır. Ayrıca bu her iki ülke de uzayda önemli güç geliştireceklerdir. Dolayısıyla ABD bu durumdan huzursuz olup yapılacak ne varsa yapacak ve harekete geçecektir.

*

Sayfa 208-2014

Türkiye’nin çevre ülkeleri etkisi altına alacağı, zaten kuvvetli kara kuvveti yanında dişli bir deniz gücü ve hava gücüne sahip olacağı özellikle belirtiliyor. Çünkü Türkiye; Karadeniz, Boğazlar, Akdeniz ve hatta Balkanlara karşı Adriyatik Denizi’nde kuvvetli olması için donanmasının güçlü olması gerekiyor.
Ayrıca, Türkiye’nin Arap yarımadası çevresindeki Süveyş Kanalı, Kızıl Deniz ve Basra Körfezini de etki altına alması için güçlü deniz gücüyle diğer denizlere bile uzanması yanında Japonya’nın da çevresinde benzer stratejiler uygulaması Amerika’yı alarma geçirecektir.

*

Sayfa 218

Amerika’nın Avrupa’da Başta Polonya olmak üzere müttefikleri ile Türkiye’ye karşı tavırları incelenirken, Akdeniz’de Türklere karşı direnebilecek tek güç Amerika olacaktır. Yeni bir deniz gücünün oluşumunu engelleme konusundaki stratejileri Amerika’nın Türkiye’yi abluka altına almayı denemesine neden olacaktır.

*
Sonraki sayfalarda

Türkiye Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu’da güçlenecektir. Türkiye Japonya ile işbirliğine giderken, ABD Avrupa’da örneğin Polonya ve diğer Balkan ülkelerine yardım edecek.
Özetle: ABD’nin CIA ile ilişkili STRATFOR isimli özel istihbarat kuruluşunun başkanı GEORGE FRIEDMAN “GELECEK 100 YIL 21.Yüzyıl İçin Öngörüler” kitabında ABD’nin Dünya ticaretine hâkim olmak için doğusundaki Atlantik ve batısındaki Pasifik başta olmak üzere bütün okyanus, denizler ve suyollarına hâkim olacak stratejiyi uyguladığını çok açık olarak anlatılıyor.
***

MEHMET FARUK DEMİR TR325
Medyada çıkan haberlere göre ABD’nin STRATFOR isimli özel istihbarat kuruluşunun, Türkiye’deki TR325 kodlu elemanı olduğu iddia edilen Faruk Demir 13 Mart 2012 Salı akşamı Haberturk TV Teke Tek programında Fatih Altaylı ile uzun bir söyleşide bulundu. Kendisinin sağlık meslek okulu mezunu olduğunu fakat aynı zamanda sistem analist olarak özellikle enerji konusunda uzman olduğunu! Ankara’da devletin birçok kuruluşu ile ilişkileri olduğunu, danışmanlık yaptığını ve de ücreti karşılığında Stratfor’a haber, analiz gibi çeşitli konularda bilgi gönderdiğini söyledi.
Ayrıca, bildiğiniz üzere CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun da Stratfor TR705 kodlu elemanı olduğuna dair medya haberleri var.

*

Bu bilgiden sonra, Faruk Demir’in Ergenekon davasıyla ilişkisine özetle bakalım.
2004 yılına dönelim, Faruk Demir o sıralar Akşam gazetesi yazarı olan Nuray Başaran ile tanışık. Ayrıca Nuray Başaran hem de Faruk Demir, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Siyasi Müsteşarı olan fakat medya haberlerine göre CIA Türkiye istasyon şefi olduğuna dair birçok yerde bilgileri olan John Kunstadter ile de tanışıyorlar ve görüşüyorlar.

NURAY BAŞARAN

Nuray Başaran 2009/191 esas dosyalı Ergenekon davasında, tanık olarak ifade verdiği 17.05.2012 tarihli 183.celse ve 18.05.2012 tarihli 184.celsedeki anlatımlarına özetle bakalım.

Önce Nuray Başaran’ı duruşma tutanaklarından biraz tanıyalım.
1964 doğumlu, İzmirli gazeteci, 2000 -2006 yıllarında Akşam gazetesinde Ankara Temsilcisi olarak çalışıyor. O tarihte gazetenin sahibi Çukurova gurubu patronu Mehmet Emin Karamehmet. Nuray Başaran Akşam gazetesi ve Çukurova gurubuyla ilgili işlerde bazı çalışmaları dolayısıyla, Ankara’daki birçok bürokrat ve askerle de tanışmış oluyor. Faruk Demir ile de sık sık görüşüyor.

Faruk Demir de ABD’nin Ankara Büyükelçiliği siyasi müsteşarı olan John Kunstadter ile yakın ilişki içinde olduğunu tekrar hatırlayalım.
Nuray Başaran yine mahkemede tanık ifadesinde, 3 Kasım 2002 seçimlerinden yaklaşık 2 ay önce, yani seçim gezilerde AKP lehine yazdığı yazılardan dolayı, Genelkurmay’da tanıdığı paşa (Tümgeneral) Erdal Şenel’den, ‘seni de mi kaybettik sende mi irticacı oldun’ diye tepki aldığını söylüyor. 3 Kasım 2003 seçim sonrası kendisinin ve o tarihte 13 yaşlarında olan kızının takip edildiğini daha sonradan ifadesinde bu takip sebebinin gazetede AKP’yi desteklediği yazıları sebebiyle olabileceğini söylüyor.
İlk takip edildiğini anladığında, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a bildirmiş. Bir müddet sonra Başbakanın danışmanı Mücahit Arslan bu konuyla ilgili kendisi aramış ve Mücahit Arslan ile bir pastanede buluşup konuşurken bile kendisini takip edenler yan masada oturup sözde takibi sürdürmüş! Mücahit Arslan takibin Emniyet tarafından değil, Jandarma tarafından yapıldığı sonucuna ulaştıklarını Nuray Başaran’a söylüyor.
Bunun üzerine Nuray Başaran tanıdığı birçok asker kişi ile konuşup Jandarmanın üst düzey ilgilisine ulaşmak istiyor. Hatta dönemim Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Tuncer Kılınç paşadan da yardımcı olmasını istemiş. Neticede kimin yardımı olduğunu bilmeden, önceden randevu alarak, birkaç ay içinde Jandarma İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz’ü makamında ziyaret ettiğini söylüyor, yani Aralık 2002 civarı olmalı. Fakat resmi kayıtlara göre ilk defa 26 Aralık 2003’te Levent Ersöz’ü makamında ziyaret ettiği kesin. Zaten Levent Ersöz bu makama 2003 Ağustos ayında geldiği için daha önceden görüşmesi mümkün değil. Bu önemli hususu not edelim!

Bu görüşmede J. Alb. Hasan Atilla Uğur da bulunuyor. Bu görüşme Jandarma Genel Komutanının emri gereği diğer görüşmeler gibi ses ve görüntülü olarak videoya alınıyor. Ergenekon göz altıları sırasında aramada polis tarafından bulunup, konuşmalar tape ediliyor (kâğıda yazılarak dökümü yapılıyor) ve davanın ek klasörlerine konuluyor. Dikkatinizi çekerim, bu konuşmalarda jandarmanın veya başka birilerinin kendisini takip ettiklerine dair hiçbir konuşma yok!
Nuray Başaran daha sonra da birkaç defa gazeteci sıfatıyla Jandarma İstihbarat Başkanı olan Tuğgeneral Levent Ersöz’ü makamında ziyaret ederek görüşüyor, hatta Levent Ersöz 2006’da emekli olduktan sonra bile Levent Ersöz ve ailesini de ziyaret ediyor. Levent Paşanın kızının düğününe bile gidiyor.

*


FARUK DEMİR
Tekrar 2004 yılına geri dönelim. Nuray Başaran 2004 Haziran ayında Levent Ersöz’ü makamında ziyarete giderken Faruk Demir’i de beraberinde götürüp Levent Ersöz ile tanıştırıyor.
Daha sonraları bir gün (2004 Haziran sonu veya Temmuz), Faruk Demir dönemin Jandarma İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz’ü makamında ziyaret ediyor. Bu ziyarette Faruk Demir Ergenekon iddialarının temelinde bulunan AYIŞIĞI ve YAKAMOZ kod isimli Darbe Planlarını anlatan PowerPoint slâytları olarak hazırlanmış ve kendisine John Kunstadter tarafından verilen kâğıda bastırılan çıktılarını Levent Ersöz’e veriyor.

Levent Ersöz de bu kâğıtları dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’a sunuyor.

**


JOHN KUNSTADTER KİM?
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği siyasi müsteşarıdır ancak medyada CIA Türkiye İstasyon şefi olarak tanınmaktadır. Çok iyi süper derecede Türkçe konuşmaktadır ve Türkiye’nin her yerinden birçok kişiyle ilişkilidir. Anadolu’nun her yöresindeki Yörük, Çerkez, Laz, Abaza, Kürt, Zaza, Boşnak gibi vatandaşlarımıza ait şenlik, konferans gibi toplantılara sürekli katılarak, her guruba ABD olarak yanlarında olduklarını empoze etme görevini yerine getirdiği bilinmektedir.

*

Ayrıca duruşma tutanaklarından bakarsak:

Sanık Tuncay Özkan:”Nuray Başaran, Faruk Demir, John Kunstadter ile ilgili olarak ben kendi savunmamda kendimce ve yazdığım kitapta, kendimce araştırıp topladığım belgeleri koyarak bu grubun strateji çalışması adı altında bir casusluk faaliyetleri yürüttüklerini ileri sürdüm. Bu iddiamla ilgili olarak savcılık makamını uyardım. …Bu kişilerin adları açıkça yazılarak birleştirilen 3. iddianamede Nuray Başaran John Kunstadter Faruk Demir … adları geçerek deniyor ki, bunlar çok güçlü bir lobi grubu olarak Ankara faaliyet göstermektedir diyor. Sayın Levent Ersöz … bu konuda görüşü, bilgisi var mıdır?

Sanık Levent Ersöz:”Faruk Demir’i bana getiren Nuray Başarandır. Onu söyledim. Bu sözde darbe planlarıyla ilgili olarak bizleri şikâyet eden yeri de söyledim. Bu bahsi geçen şahıs John Kunstadter denilen şahıs orada çalışan büyükelçilikte çalışan bir zattır, Türkiye’yi çok iyi bilen bir zattır. Bizlerde o dönemde hayret içerisinde kalmıştık. Türkiye’nin her tarafını dolaşan benim bile bildiğim ve tespit edebildiğim kadarıyla CIA’in bir elemanıdır. Ama casusluk faaliyetiyle ilgili olarak sizin ileri sürdüğünüzü kitapta ne olduğu okumadığım için o konuda bir yorum getirmem söz konusu değil.”

*

Tanık Faruk Demir ifadesinde “Amerika Birleşik Devletlerinin Ankara Büyükelçiliğindeki siyasi müsteşar arkadaşımdı, John Kunstadter onunla da sohbetlerim vardı” diye söyledi.

Tanık Mehmet Faruk Demir: “John Kunstadter Amerika Birleşik Devletlerinin Ankara Büyükelçiliğinde üç buçuk yıl ya da dört yıl boyunca siyasi müsteşarlık yapan benim de arkadaşım olan bir kişidir. Arkadaşlığımın sebebi ve onunla diyalogumun 2 tane sebebi var. Bir, diğer büyükelçiliklerle olduğu gibi birçok yerle genel dış politika konularını tartışmak vesilesiyle bir diyalogumuz var. İkinci olarak da, John Kunstadter’in Türkiye’nin özellikle halk kültürüne, Müslüman Türk kültürüne yönelik ilgisi, Ramazan ayında bizimle beraber bütün bir ramazanı oruçlu geçirmesi, beraber gezmiş olduğumuz yerlerde çekmiş olduğu fotoğraflardaki genel halk profili ve ilgisi ve bende onun bizim Anadolu’yu algılama ve anlamakla ilgili daha fazla bir çaba ve gayret içerisinde olduğuna dair bir izlenim uyandırdı. Bende bu izlenimim karşılığında ona en azından bu yönde daha yakın, daha dostane birtakım yakınlık ve sohbetlerde bulundum, bu bağlamda.”
Hasan Atilla Uğur, Nuray Başaran’a soruyor:

Amerikan Büyükelçiliği siyasi müsteşarı John Kunstadter CIA bağlantısını size sordular. Siz, “ben olduğunu tahmin etmiyorum” dediniz ancak şöyle bir durum var Siyasi Müsteşarlık organize olarak yani organik bağ olarak da CIA’in istasyon şefidir bu örtülü olarak böyledir bunu sizin stratejik bir uzman olarak strateji uzmanı olarak bildiğinizi tahmin ediyorum.

***

DARBE SLAYTLARI

Şimdi sözde darbe slâytlarına tekrar dönelim.

*

(12 Kasım 2012 259.celse tutanağı sayfa 46).

Faruk Demir bu sözde slâytların kâğıt dökümlerini ayrıca dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’e de sempatik(!) bir kanalla gönderiyor.

*

(12.11.2012 ESAS NO: 2009/191 259.celse sayfa:53-54

Tanık Mehmet Faruk Demir: “Devletleri Ankara Büyükelçisi siyasi müsteşarı John Kunstadter.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Evet.”

Tanık Mehmet Faruk Demir: “Sohbet sırasında bize bıktık artık dedi, neyden dedim sürekli absürt bir şekilde Türkiye’de iç politikasıyla ilgili birtakım şeyler bize gönderiliyor, getiriliyor vesaire dedi. Biz Türkiye’deki politik konuların hiçbir şekilde tarafı değiliz, bizim işimiz Türkiye’deki demokratik ve siyasi istikrar, bizim için hükümet ile silahlı kuvvetler arasında bir fark yok. Biz ikisiyle de eşit mesafede ve birlikte çalışıyoruz. Bu tür şeylerin bize iletilmesine rahatsızlık duyuyoruz, neresiyse ilgilisi onlarla uğraşsınlar dedi. Bende nedir dedim yani konular, o da bana bir sonraki görüşmemizde işte sana bunun gibi şeyler dedi. Bende onu aldım ve ondan sonra dedim ki bana da pek mantıklı gelmedi dedim. Yani bu tür bir, bu bir resmi bir yazıya benzemiyor dedim. Birinin belki değerlendirmesi olabilir, ama mühim de bir konu olabilir. Sonuçta Türk Silahlı Kuvvetleri Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Türk Milletinin bekasını temsil eden yegâne ana çatı, devlet kuruluşu olarak asla vazgeçilmeyecek, zarar gelmemesi gereken bir kuruluş. İçinde bir problem varsa veya biri bununla ilgili birtakım şeyler yayıyorsa bunun bilgilendirilmesinde fayda var deyip bende sempatik bir kanaldan yolladım. Sadece vazifemi yaptım, bu kadar.”

*

(12.11.2012 ESAS NO: 2009/191 259.celse sayfa: 67)

Sanık Hasan Atilla Uğur müdafi Av. Murat Bülent Hattatoğlu söz istedi verildi: “Hasan Atilla Uğur müdafilerinden Avukat Murat Bülent Hattatoğlu tekrar Faruk Bey özür diliyorum böyle 2 defa olduğu için fakat 2 soruyu buradan atlamışım. Birincisi efendim çeşitli ifadelerinizde çeşitli zamanlarınızda geçiyor sempatik kanallardan ilettim diyorsunuz Genelkurmay’a sempatik kanallar ne demektir.

Tanık Mehmet Faruk Demir: “Sempatik kanal 2 yollu olabilir yani bir mektup o şekilde koyar gönderirsiniz yahut da oradaki herhangi bir kişi ile rica eder onu verebilirsiniz bu yollardan biriydi ben mektup ile ilettim.”

***

2006 yılına gelindiğinde Levent Ersöz emekli olmuş ve Ankara’da açtığı kendi ofisine gelen emekli Tuğgeneral Kadir Ali Esener ve Faruk Demir bir arada iken konu açılınca, Faruk Demir 2004 yılında slâytları bir Amerikalı dostundan alıp Levent Ersöz’e verdiğini sözleriyle teyit ediyor.

*

(30.10.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:252 Sayfa: 3)

Tanık Kadir Ali Esener: “Faruk Demir strateji, araştırma, bir kuruluşun başkanı olduğunu söylemişti o zaman, daha sonra 2006 yılında Levent Ersöz’ün ofisinde karşılaştık kendisiyle, o da emekli olmuştu. O zaman Levent Paşa bana işaret etti sor bunu diye, kendisine ben sordum Faruk Demir’e, o da dedi ki ben bir Amerikalı dostumdan alıp dedi Levent Paşaya iletmiştim o zaman diye bir ifadesi geçti.
***

Ayışığı, Sarıkız, Yakamoz ve Eldiven isimli sözde darbe planı slâytlarının 2006 yılından beri internet ortamında hemen her yerde bulunduğu biliniyor. Ayrıca NOKTA adlı dergide Alper Görmüş (tanık ifadesi 208. celse 20.07.2012) tarafından yayınlanmıştı.

*

1 Temmuz 2008’de yapılan Ergenekon 6. dalgasında Hurşit Tolon, Şener Eruygur ve Hasan Atilla Uğur’un gözaltı araması sırasında bu slâytların bulunduğu iddia ediliyor!
1.Ergenekon duruşmaları 20 Ekim 2008’de başladı.
Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur ve Tuncay Özkan’ın dâhil olduğu 2.iddianamenin hazırlandığı safhada Nuray Başaran’nın şüpheli olarak ifadesi 16-17 Şubat 2009’da ŞÜPHELİ olarak Emniyet ve MÜŞTEKİ ŞÜPHELİ olarak savcılıkta ifadesi alındı.
2.ve 3. Ergenekon iddianameleri birleşerek 7 Eylül 2009’da duruşmalar başladı.

***
NURAY BAŞARAN

Ergenekon ana davası 17 Mayıs 183.celse ve 18 Mayıs 2012 184.celse 13.Ağır Ceza Mahkemesinde TANIK olarak ifadesi alındı. Ancak, kendisi, Ergenekon şüphelisi olarak daha evvel poliste ifade vermediğini, savcıyı beklerken, savcı yardımcıları ile konuştuğunu söyledi. Fakat savcı yardımcısı diye bir makam yok!

Nuray Başaran’ın tanık ifadesi sırasında duruşmadaki avukatlarının tutarsızlıkları tespit etmeleri neticesinde talepleri dikkate alan 13.ACM’den 04.06.2012 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yazı ile sordu ve gelen 14.08.2012 tarihli cevabi yazı ve ekleri durumu ortaya çıkardı.

Buna göre Nuray Başaran Silahlı Terör Örgütüne üye olmak suçundan 16-17 Şubat 2009’da Emniyette ŞÜPHELİ olarak ifade veriyor. Devamında yine 17 Şubat 2009’da savcı Zekeriya ÖZ tarafından ifadesi alınırken ŞÜPHELİ MÜŞTEKİ oluyor. Ancak dosyası kapanmayıp beklemede duruyor. 13.ACM’de tanık sıfatıyla ifadesi sonrasında, 14.08.2012 de “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” veriyor.

Yani Nuray Başaran 13.ACM’de tanık sıfatıyla dinlenirken kovuşturma dosyası kapanmamıştı yani şüpheli müşteki durumundaydı.

***

NURAY BAŞARAN’IN BU DURUMUNU BİRAZ DAHA DETAYLI İNCELEYELİM

Nuray Başaran hakkında 13.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından talep üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 14.08.2012 soruşturma no: 2012/1704 yazı ilen 2009/191 esas Ergenekon davasıyla ilgili gelen yazıya göre Silahlı Terör Örgütüne Üye olmak suçundan şüpheli Nuray Başaran hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilmiş olup, kararın bir sureti ile şüpheli Nuray Başaran’ın İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce 17.02.2009 tarihinde alınan ifadesi ve soruşturma evrakının bir sureti yazımız ekinde gönderilmiştir. İmza Muammer Akkaş-39476 İstanbul Cumhuriyet Savcısı.

(Not: Savcı Muammer Akkaş 17 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonu sonrası yolsuzluk soruşturmasından alındı, 6 Ocak 2014’te HSYK kararı ile 20 savcı ile görev yerleri değiştirilirken, kendisi Terkirdağ’a tayin oldu.)

*

Bu yazıda, Silahlı Terör Örgütüne Üye olmak suçundan şüpheli Nuray Başaran hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca 14.08.2012 tarih ve 2012/1704 soruşturma, 2012/556 karar sayısıyla ‘Kovuşturmaya Yer olmadığına Dair Karar’ verilmiş olup, kararın bir sureti ile şüpheli Nuray Başran’ın İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce 17.02.2009 tarihinde alınan ifadesi ve soruşturma evrakının bir sureti yazı ekinde gönderildiği yazılıdır.

**

Şimdi bu ifadelere kısaca bakalım:
16 Şubat 2009 saat 21:45’te EMNİYET, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından ŞÜPHELİ İFADE TUTANAĞI yirmi sayfalık.

İfade 17 Şubat 2009 saat 03:10’da İFADEYİ ALAN komiser, İFADEYİ YAZAN polis memuru, MÜDAFİİ avukat Ahmet Naci ÇUKUR ve ŞÜPHELİ Nuray BAŞARAN tarafından imzalanarak 5 (beş) saat 25 dakikada verilen ifade bitiyor.

*
Emniyet ifadesinin arkasından, savcı Zekeriya Öz tarafından 17 Şubat 2009’da MÜŞTEKİ ŞÜPHELİ olarak alınan ifade tutanağında Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde görevli bir polis memuruna yemin ettirilerek kâtip olarak görev verildiği yazılı. İfade tutanağı “İfade verene yüklenen suç anlatıldı, müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukuki yardımından yaralanabileceği … yakınlarından istediğine yakalandığının derhal bildirileceği, isnat edilen suç hakkında açıklamada bulunmasının kanuni hakkı olduğu, şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği kendisine hatırlatılıp açıklandı” diye başlıyor.

İfadesinde özetle: AKP’ye yakın olduğum ve AKP lehine yazılar yazdığım için tehdit ettiler. Zannediyorum bu sebeple takip edildim. 13 yaşındaki kızımı dahi takip ve tehdit ettiler. Ben aslında bu örgütün mağduruyum. Benim burada mağdur sıfatıyla ifadem alınmalıydı. Benim hakkımda takip ve tehditte bulunan kişilerden şikâyetçiyim. Ayrıca Tuncay Özkan, Levent Ersöz ve Hasan Atilla Uğur’dan da şikâyetçiyim.
***

Tekrar dikkatinize sunarım, kendisinin ve kızının Jandarma tarafından takip edildiği için Levent Ersöz ile tanışmak istediğini ve bu durumu konuştuğunu belirtmesine rağmen, Levent Ersöz ile konuşmasının videosunda böyle bir bilgi yok. Ayrıca 3 Kasım 2002 seçim sonrası Levent Ersöz ile konuştuğunu söylemesine rağmen ilk tanışmanın ve bu konuşmanın 2003 Aralık ayında olduğu kesin. Bu durumun nasıl açıklanacağını sizlerin takdirine bırakıyorum!

***
TANIK GENELKURMAY ESKİ BAŞKANI EMEKLİ ORGERAL HİLMİ ÖZKÖK

25.04.2009’da savcı Zekeriya ÖZ ve savcı Fikret Seçen tarafından (İzmir’de) alınan 18 sayfalık tanık ifade tutanağı 2.sayfası;
Soruldu: SARIKIZ, AYIŞIĞI, YAKAMOZ ve ELDİVEN isimli darbe planlarından bilginiz oldu mu? Oldu ise bu darbe planlarını kim ya da kimlerin hangi maksatla hazırladığını öğrendiniz mi? Bu darbe planlarının içerikleri hakkında bilginiz oldu mu?

Cevap: Ben bu darbe planlarından sadece AYIŞIĞI ve YAKAMOZ kod isimli darbe planlarından 2004 yılı Bahar ayları içersinde haberim oldu. Bu bilgiler bana bir slayt sunumu şeklinde gelmişti, Bana bunlar geldiği zamanda söylentilerin azaldığı zamandı. Eldiven kod isimli darbe planını duymadım, ayrıca Cumhuriyet Çalışma Grubunu da duymadım.

Bu slaytlar bana geldiğinde orada isimleri geçen kişilerden bazıları emekli olacaklardı, bu bilgiler bana ilk geldiğinde karargâhtaki arkadaşlarımla dahi paylaşmadım, çünkü bazı şeylerin şuyu vukuundan beterdir.

***

TANIK HİLMİ ÖZKÖK

13. Ağır Ceza Mahkemesi 02 Ağustos 2012, Ergenekon 213. celse tanık ifadesi.

Bu arada 2004 yılı bahar aylarına kadar gelindi ve 2004 bahar aylarında bana bir vasıtayla nasıl geldiğini de bilmiyorum çünkü bu gibi şeyler postayla gönderiyorlar, e-mail olarak gönderiliyor vesaire önüme bir şey sunum geldi CD sunumu. Bu sunumda ilk defa Ay ışığı ve Yakamoz planlarını olduğunu iddia edilen sunumlar gördüm.

Bunları okudum tabi böyle durumlarda hep şüpheli olmak durumundasınız bunlar bir dezenformasyon da olabilir, gerçekte olabilir kategorik olarak yaklaşırsak. Tabi Genelkurmay Başkanı olarak çok doğru ve teenni (ilerisini düşünerek acelesiz iş görme) ile hareket etmek lazım. O bakımdan ben bunu başlangıçta astlarımla dahi paylaşmadım ondan sonra ancak benim yapım bu şekildedir, çeşitli vesilelerle ilgili olan kişiler o şeylerde geçen onlara bazı şeyler bazen fıkra şeklinde anlatıp bazen espri yapıp bazen açıkça ortaya koyarak yani böyle bir şeyler olabileceğinden haberdar olduğumu ifade etmek istedim. Bu tutumla hareket ettim.

Tabi bu iddialar çok büyük acaba bir şey yapılabilir mi, yapılamaz mı hukuki şey müdahale bunu başlangıçta istemedim. Neden istemedim? Çünkü askerler çok yüce kuralları olan, gelenekleri olan büyük bağlılıkları olan bir zümredir ve bizim bulunduğumuz makamlar çok yüksek makamlardır. Mesela bir Kara Kuvvetleri Komutanının emrinde 300 bin kişi vardır, tankı vardır, topu vardır, tüfeği vardır çok büyük bir kitleye komuta etmektedir. Bir ordu komutanı da keza çok büyük şeyleri vardır, genç subayları, astsubayları, erleri yani bütün bunların sevgisi, onları sevk idare etme yönetme herkesin kalbinde yatan bir şeydir, böyle bir durumda meşru olmayan, meşru olduğundan emin olmadığımız, gerçek olup olmadığından emin olmadığım bir şeye göre işlem yapmak hiçbir zaman yakışmaz.



Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Evet, darbe planları sorulmuş size. Sarıkız, Ay ışığı, Yakamoz ve Eldiven isimli darbe planları sorulmuş ki ikinci davanın özü olarak gördüğümüz planlar, darbe planları ve bunlarla ilgili olarak siz Ay ışığı ve Yakamoz kod isimli darbe planlarından 2004 yılı bahar ayları içerisinde haberim oldu. Bu bilgiler bana bir slayt sunumu şeklinde gelmişti. Bunlar bana geldiği zaman da söylentilerin azaldığı zamandı diyorsunuz.

Şu anda bilgisayar monitörüne yansıtıyoruz, size gelmiş olan slaytlar şu anda görmüş olduğunuz slaytlar mıdır? …

Bu slaytlar mıydı gördüğünüz?”

Tanık Hilmi Özkök: “Evet bu slaytlardı.”

***

Net olarak anlaşılıyor ki “Hilmi Özkök’e sempatik! yoldan gönderilen plan slâytları, John Kunstadter’in Faruk Demir’e verdiği belgelerin aynısıdır.
E. J.Alb. HASAN ATİLLA UĞUR

2009/191 Esas Ergenekon 17.12.2012 tarihli 272.celse sayfa 25.

Sanık Hasan Atilla Uğur söz istedi verildi: “. . .Faruk Demir, Ali Esener ve Levent Ersöz’ün Ayışığı, Yakamoz ve bunun gibi plan slaytları konusunda söylediklerinin birebir aynı olmasını, yani Faruk Demir’in de, Ali Esener’in de, Levent Ersöz’ün de beyanlarında bir Amerikalıdan bunların alınarak Levent Ersöz’e verildiğinin teyit edilmesini.

yine burada huzurda davanın Amerikalılar tarafından yönetildiği, yapıldığı şeklinde söyleyen bazı sanıklar hakkında davalar açıldı. Ancak bunu Fehmi Koru ismindeki huzurunuzda tanık olarak ifade veren şahıs söylüyor. Amerikalılardan alınan icazet ve Amerikalıların tezgâhı sayesinde bu kurulmuştur diyor. Ben burada Mahkemenin huzurunda bu Ergenekon tezgâhını, uydurma delilleri hazırlayanların hepsine çok teşekkür ediyorum, neden teşekkür ediyorum? Çünkü 1919’da İngilizler Yunan’ı İzmir’e çıkartmasalardı Mustafa Kemal Nutuk’unda da söylüyor, milletin uyanması daha geç olacaktı. Şimdi de böyle bir tezgâhın Amerikalılar tarafından Fehmi Koru’ya göre düzenlenmiş olması milleti uyandırmış ve ayağa kaldırmıştır. “.
SONUÇ

Faruk DEMİR, CIA ajanı John Kunstadter’den aldığı sözde darbe slâytlarını önce 2004 bahar aylarında sempatik kanalla (Posta ile) Genelkurmay Başkanına gönderiyor, daha sonra 2004 Temmuz sonu civarı Levent Ersöz’ü ziyaretinde elden verdiğini anlıyoruz.

*

Hasan Atilla Uğur’un söylediği “yine burada huzurda davanın Amerikalılar tarafından yönetildiği, yapıldığı şeklinde söyleyen bazı sanıklar hakkında davalar açıldı” sözünün mağduru ben (Hasan Ataman YILDIRIM) oldum. Çünkü Ergenekon 11Mayıs 2012 tarihli 180.celsede dinlenen gizli tanık Gurbet’e soru sorarken mahkeme başkanı mikrofonu kapattırdı. Benim yarım kalan sorumda Efendim o zaman şunu soracağım bu davanın Amerika tarafından yürütüldüğünü biliyor mu?” diye söylemem nedeniyle Silivri Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunuldu. Benim bu sözlerimin muhatabı Amerika Birleşik Devletleri’dir. Fakat Silivri C. Savcılığı sanki ben davanın savcı ve hâkimlerine söylemişim gibi şikâyetçi olmuşlar diye hakkımda yeni bir dava açıldı. İki sene süren dava sonunda iki sene ceza aldım.

*
REFERANS KİTAPLAR
- George FIREDMAN 2007 baskısı “THE NEXT 100 YEARS” tercümesi “GELECEK 100 YIL” 1.baskısı Mart 2009’da Pegasus yayınlarından basıldı. www.pegasusyayinlari.com
- Levent ERSÖZ “Son Görev KİM BU YALANCI PAPAZLAR” TOGAN Yayıncılık 735 sayfa

Baskı Nisan 2013 www.bizimavrasya.com.tr

Saygılarımla arz ederim.
Hasan Ataman YILDIRIM



Hasan Ataman YILDIRIM BALYOZ-Anadolu 4.ACM Sayfa / 17 Kasım 2014

sosyal ağlarda paylaşma



Benzer:

Sonra abd elçilik görevlisi John Kustadter tarafından darbe şayiasının slayt sunumu şeklinde Jandarma ve Genelkurmaya nasıl iletildiğine bakalım. Bu darbe şayiasıyla başlayan kumpas Ergenekon ve Balyoz davalarında tsk başta olmak üzere birçok masum insan yargılandı iconTaraf gazetesine inananlara göre 2002-2003 yıllarında Çetin Doğan...

Sonra abd elçilik görevlisi John Kustadter tarafından darbe şayiasının slayt sunumu şeklinde Jandarma ve Genelkurmaya nasıl iletildiğine bakalım. Bu darbe şayiasıyla başlayan kumpas Ergenekon ve Balyoz davalarında tsk başta olmak üzere birçok masum insan yargılandı iconOrtada tek bir seminer vardır. İddianamenin de yasal kabul ettiği...

Sonra abd elçilik görevlisi John Kustadter tarafından darbe şayiasının slayt sunumu şeklinde Jandarma ve Genelkurmaya nasıl iletildiğine bakalım. Bu darbe şayiasıyla başlayan kumpas Ergenekon ve Balyoz davalarında tsk başta olmak üzere birçok masum insan yargılandı iconDarbenin olus sekli ve kimler tarafindan gerceklestirildigine dair...

Sonra abd elçilik görevlisi John Kustadter tarafından darbe şayiasının slayt sunumu şeklinde Jandarma ve Genelkurmaya nasıl iletildiğine bakalım. Bu darbe şayiasıyla başlayan kumpas Ergenekon ve Balyoz davalarında tsk başta olmak üzere birçok masum insan yargılandı iconYaşadığımız atmosfer oksijen başta olmak üzere çeşitli gazlardan...

Sonra abd elçilik görevlisi John Kustadter tarafından darbe şayiasının slayt sunumu şeklinde Jandarma ve Genelkurmaya nasıl iletildiğine bakalım. Bu darbe şayiasıyla başlayan kumpas Ergenekon ve Balyoz davalarında tsk başta olmak üzere birçok masum insan yargılandı icon05/12//2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7061 sayılı Bazı Vergi...

Sonra abd elçilik görevlisi John Kustadter tarafından darbe şayiasının slayt sunumu şeklinde Jandarma ve Genelkurmaya nasıl iletildiğine bakalım. Bu darbe şayiasıyla başlayan kumpas Ergenekon ve Balyoz davalarında tsk başta olmak üzere birçok masum insan yargılandı icon[maennlich] 1=Abaza 2=Abbas 3=Abdi 4=Abdulbaki 5=Abdulhadi 6=Abdulkadir...

Sonra abd elçilik görevlisi John Kustadter tarafından darbe şayiasının slayt sunumu şeklinde Jandarma ve Genelkurmaya nasıl iletildiğine bakalım. Bu darbe şayiasıyla başlayan kumpas Ergenekon ve Balyoz davalarında tsk başta olmak üzere birçok masum insan yargılandı iconErken ve zorla evlilikler dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’nin...

Sonra abd elçilik görevlisi John Kustadter tarafından darbe şayiasının slayt sunumu şeklinde Jandarma ve Genelkurmaya nasıl iletildiğine bakalım. Bu darbe şayiasıyla başlayan kumpas Ergenekon ve Balyoz davalarında tsk başta olmak üzere birçok masum insan yargılandı icon1. Kopma ve ayrılmalar hariç olmak üzere bacak yaralanmalarında,...

Sonra abd elçilik görevlisi John Kustadter tarafından darbe şayiasının slayt sunumu şeklinde Jandarma ve Genelkurmaya nasıl iletildiğine bakalım. Bu darbe şayiasıyla başlayan kumpas Ergenekon ve Balyoz davalarında tsk başta olmak üzere birçok masum insan yargılandı iconVergi usul kanununda yer alan ve 1/1/2015 tariHİnden geçerli olmak...

Sonra abd elçilik görevlisi John Kustadter tarafından darbe şayiasının slayt sunumu şeklinde Jandarma ve Genelkurmaya nasıl iletildiğine bakalım. Bu darbe şayiasıyla başlayan kumpas Ergenekon ve Balyoz davalarında tsk başta olmak üzere birçok masum insan yargılandı iconAhlaki zayiflik ve tsk’nin iTİbarini sarsmak nedeniyle tsk’dan ayirma diSİPLİn cezasi


Yasa




© 2000-2018
kişileri
d.ogren-sen.com